Toplumumuzda, özellikle kadınların düştüğü büyük tuzaklardan biri de falcılar ve üfürükçülerdir. Bu tür insanlar, aile yapısına büyük zararlar vermekte ve nice yuvayı yıkmaktadır. Batıl inançlarla mücadele edilse de, maalesef birçok insan bu dolandırıcılara kanmaya devam ediyor. Öncelikle, net bir şekilde ifade etmek gerekir ki, büyü diye bir şey yoktur. Fal da yoktur. Kutsal kitabımıza baktığımızda, ne falcılıkla ilgili bir övgü ne de büyü yapmanın bir yöntemine dair bir bilgi vardır. Bunların tamamı, insanları kandırmak için üretilmiş senaryolardan ibarettir. Özellikle sosyal medya çağında bu sektör öyle büyüdü ki, YouTube başta olmak üzere birçok platformda "falcı" ya da "hoca" adı altında insanlar büyük paralar kazanıyor. Kimileri, hayat birikimini bu sahtekârlara kaptırıyor. Daha da kötüsü, bazı kadınlar bu kişilere öyle inanıyor ki, eşlerini, çocuklarını, hatta bütün ailelerini terk etme noktasına geliyor. Psikoloji ve depresyon, bu süreçte büyük bir rol oynuyor. İçsel sıkıntılar yaşayan, kendini yalnız hisseden ya da zor dönemlerden geçen bireyler, bir umutla bu kişilere başvuruyor. Ancak sonuç hep aynı: Maddi ve manevi sömürü. Bir kere bu tuzağa düşen kişi, her seferinde daha fazla gitmeye mecbur bırakılıyor. Özellikle kadınlara sesleniyorum: Eğer eşinizle ya da ailenizle bir anlaşmazlığınız varsa, bunun çözümü büyücüde ya da falcıda değil, doğrudan konuşmaktadır. Problemlerinizi açık bir şekilde dile getirin, geleceğinizi birlikte inşa edin. Unutmayın, size fal bakmak isteyen ya da sizi bir üfürükçüye yönlendiren biri varsa, bilin ki size iyilik etmiyor. Tam tersine, sizi maddi ve manevi bir uçuruma sürüklüyor. Gerçek mutluluk ve huzur, bu tür sahtekârlıklara inanarak değil, akıl ve mantık çerçevesinde hareket ederek bulunur. Kendinize değer verin, hayatınıza sahip çıkın. Çünkü siz çok değerlisiniz. Hoşça kalın.