Geçtiğimiz günlerde Çorum’da yaşanan bir olay, vicdanlarımızı sızlattı, sabrımızı zorladı. Semt pazarında Belediye Başkanı denetim yaparken, bir tezgâhta sergilenen domateslerin önünün taze ve güzel, arkasının ise çürük ve eski olduğunu fark etti. Daha da kötüsü, pazarcı vatandaşın seçmesine izin vermiyor; kendi seçip çürükleri tartıya koyuyordu.

Belediye Başkanı, zabıtaya talimat verdi: "Bu tarz satış olmaz. Uyarın ve ceza kesin." Haklıydı. Ama hikâyenin devamı ne yazık ki daha ibretlik...

Ceza ve uyarı sonrası ne yaptı o pazarcı biliyor musunuz? Vatandaşa satması gereken kamyonet dolusu domatesi, "Vatandaşa ucuz domates yok!" diyerek çöpe döktü. Kasa kasa... Yetmedi, bunu bir de videoya çekip sosyal medyada şov yaptı.

Vay be… Ne günlere kaldık...

Peki devlet ne yaptı? 17 milyon liralık ceza kesti. Hem o pazarcıya hem ona domates satan halciye. Bu işin bir şov olmadığını, adaletin şakası olmadığını gösterdi.

Şimdi soruyorum: Rahatladın mı pazarcı abi? Vatandaşa ceza keser gibi çöpe attığın domateslerle vicdanın da çürümüş olmasın? Yıllardır “Pazardan alışveriş yapın, esnafı destekleyin” diye yazılar yazıyoruz. Ama görüyoruz ki bazı esnafın karnı doymuş, gözünü hırs bürümüş. Vatandaş ucuz yemesin diye domatesi çöpe dökecek kadar küçülmüş.

Sen kimsin ki vatandaşa gözdağı vermeye kalkıyorsun? Etrafında aç çocuklar, geçinemeyen aileler varken, nasıl olur da Allah'ın rızkını çöpe atarsın? Bu sadece israf değil; vicdanın, ahlakın ve insanlığın çöküşüdür.

Şunu herkes bilmeli: Devletine, vatandaşına ihanet eden kartal olsa da, adalet onun konacağı kayayı bilir. O kaya yerinde durur; kartal uçar, uçar… Sonra bir gün mecburen oraya konar.

Bu olay, tüm pazarcı ve hal esnafına ders olsun. Çürüğü vatandaşa layık gören, iyiyi çöpe atan bu anlayışa yer yok bu topraklarda. Ne vicdanımızda, ne sokakta.

Allah bizi de, soframızı da, kalbimizi de ihya etsin. Amin.

Hoşçakalın.