I M G 20250330 154843

Bayram günü çekilmiş bir fotoğraf karesi... Bir bakın, sizce de tuhaf bir şeyler yok mu? Küçücük çocukların ellerinde oyuncak tabancalar, uzun namlulu tüfekler... Burası İbragaz Mahallesi ve mahalledeki her erkek çocuğun elinde bu tür oyuncaklar var. Adeta bir silahlı çatışmaya hazırlanıyor gibiler. Biraz daha ilerledim, durum her sokakta aynı. Aman Allah'ım! Çeşit çeşit silahlar, patlayıcı oyuncaklar…

Bu bir hata! Hem de büyük bir hata! Ve bu hatanın en büyük sorumluları, biz yetişkinleriz.

Bayram gününe bakıyorum... Çocukların ellerinde şeker, içecek ya da harçlık olması gerekirken, onların elinde oyuncak tabancalar, tüfekler var. Üstelik bir de bunları bize doğrultup tehditkâr bakışlar atmaları yok mu? Bu çocuklar bizim geleceğimiz! Daha süt kokan ağızlarıyla şiddeti normalleştiren bir dünyanın içine doğmamalılar.

Burada sorumluluk yalnızca çocuklara bu oyuncakları satan mahalle bakkalında değil. Asıl sorumluluk, bu silahları çocuklarının elinde görüp de ses çıkarmayan aile büyüklerinde! Bu çocuklar büyüdüğünde şiddete eğilim göstermeyeceklerini kim garanti edebilir?

Abarttığımı düşünenler olabilir. Ama eğer bu yalnızca birkaç çocuğun elinde olsaydı belki göz ardı edebilirdim. Ancak gördüğüm, tüm bir mahallenin çocuklarının elinde aynı unsurların olması. Bu, göz ardı edilebilecek bir mesele değil. Siz de bu tabloyu görseniz, endişelenmez miydiniz?

Mahalle büyüklerine sesleniyorum: Lütfen bu çocuklara oyuncak bile olsa silah almayın! Onların elinde olması gereken şeyler bilyeler, oyuncak arabalar, uçurtmalar ve şekerlemeler olmalı. Ancak bugün hâlâ torpillerin, ses bombası etkisi yaratan patlayıcıların mahallede yankılandığını duyuyoruz. Kimse kendi mahallesine bu kötülüğü yapmamalı!

İpragaz Mahallesi sakinleri, çocuklarımız için daha duyarlı olmalıyız. Aksi halde bu gidişatın önüne geçemeyiz.

Şiddet oyuncakla başlar, gerçeğe dönüşmesi an meselesidir. Çocuklarımızı doğru yetiştirebiliriz. Biz de çocuk büyüttük ve bir tek oyuncak silah almadan bunu başardık. Demek ki mümkün!

Unutmayın, ağaç yaşken eğilir...

Hoşça kalın.