Son zamanlarda lokantalarda yemek yediniz mi bilmiyorum ama porsiyonların giderek küçüldüğünü fark ettiniz mi? Etli ya da etsiz fark etmiyor, tabaklardaki yemek miktarı gözle görülür şekilde azaldı. Artık lokantalardan doyurucu bir öğünle çıkmak neredeyse imkânsız hale geldi. Evet, bir ekonomik kriz var. Evet, maliyetler artıyor. Ama bu, porsiyonları küçültmek için bir bahane olamaz. Özellikle kebap gibi gramajı belli olan yemeklerde bu durum daha da belirgin hale geliyor. 250 gram olması gereken kebap, 150 grama düşürülüyor ama fiyatı sadece 50 lira aşağı çekiliyor. Oysa müşteri hem yeterince et yiyemiyor hem de ödediği paranın karşılığını alamıyor. Tabakta etten çok yeşillik görmek istemiyoruz, biz kebap yemeye geldik! Aynı durum kavurmada, pilavda, kuru fasulyede de geçerli. Eskiden dolu dolu gelen tabaklar artık küçücük porsiyonlarla servis ediliyor. Bu kabul edilemez! Belediye zabıta ekipleri, ellerinde teraziyle lokantaları denetlemeli, satılan kebapların, lahmacunların, kavurmaların gramajını kontrol etmelidir. Vatandaş, yemeğin hakkını vererek yemek istiyor. Kimse doymadan masadan kalkmak zorunda bırakılmamalı. Özellikle dürüm gibi fast-food ürünlerinde bu durum iyice vahim. 70-80 liraya satılan tavuk dürümlerin içindeki et miktarı o kadar az ki, bir kediye verseniz doymaz! Buna rağmen işletmeler kâr marjlarını %80’in üzerine çıkarıyor. Peki, bunları denetleyen var mı? Maalesef yok! Kimsenin umurunda değil, kimse uğraşmak istemiyor. Ama eğer bir belediyemiz, bir devletimiz varsa, bunları denetlemeli. Haksız kazançla bir yere varamazsınız. İnsanlar zaten zor geçiniyor, bir de paralarıyla aç kalmalarına göz yummayın! Bu konunun takipçisi olacağım. Adaletsizliğin olduğu her yerde ben de olacağım. Lokantalar, lütfen porsiyonları küçültmeyin! İnsanlar zaten yeterince zor durumda, haklarını yemeyin.