Hiç son bulmayacak bir ömür sürmenin gayretlerinde, varlığımızın son nokta konduğunda tükenecek ve ortadan kalkacak enerjisi ile maddi formunun unutkanlıklarını yaşıyoruz.

 İhtiyarlık dönemi yorgunluk ve tükenmişliğin mola ve dinlenme ihtiyacı his ettiği yaş kategorisini insanın önüne koyduğunda, pişmanlıkların kendini gösterdiği asıl yakarışlar başlar.

Hayata gözlerin açılması ile birlikte insanoğlu, dünyanın çevresel etmenlerine meydan okumanın henüz farkında olmasa da ilerleyen yaşlarda umarsızca ve sınırsız tatmin edilmesi gereken ihtiyaçlarıyla arayışların doruk noktalarını hissedip yaşamaya başlar.

Hayat ve yaşam koşulları insan için kurulu bir düzendir ve insan bu kurulu düzeni kendisi için var olması gereken bir ortam olarak görür.

Tüm donanımlarıyla ve var olan tüm yaşam imkânlarıyla hayat insan merkezli bir döngüye sahiptir.

İnsan bu döngünün merkezinde, yaşam evrelerinin doğum ile ölüm arası zaman ve mekân birlikteliğini sürdürme amacını gerçekleştirmek durumundadır.

Yaşam süreci değişik evrelerden meydana gelerek insanın gelişim dönemlerine bağlı olarak farklı bedensel-zihinsel aşamalar oluşturur.

Hızla büyüyen bedensel yapı ve organik sistem ile insan, olgunlaşma ve gelişmenin hızla arttığı bir sosyalleşme dönemi içerisinde de yer almaktadır.

İhtiyarlık döneminin kaçınılmaz sonu ve yaşlılığın bedensel, zihinsel yetersizliğinde etrafa umarsız bakışlarla bakmanın hazin sonu her insanın mutlak kaderi…

Gençlik ve olgunluk döneminin hızlı ve heyecanlı dalgalarında sarf edilen bir ömrün sakin limanında, değer verilmeyi bekleyen bir çift gözün sahip olduğu beklentilerin karşılıksız cevaplarında yaşanan yıkım halleri!         

Yaşlılık ve bedensel çöküşün zihinsel geri dönüşümle harmanlandığı ve artık dünyaya bağlılığın zayıflamaya başladığı bir evre, kendini umarsızca hissettirmeye başlar.

İhtiyarlık dönemi, ölüme giden yolun son durağı olarak olgunluğun uç noktalara ulaştığı yaşamın sakin limanıdır.

Hayat tecrübelerinin ve hataların muhakemesinin, hatta “Keşke” lerin çokça dillendirildiği bu dönemde, insanların beklenti adına daha önce aklına bile getirmeyi düşünmediği yakarışların sarsıcı bakışlarıyla etrafa yöneldiği bir evre önümüze serilmektedir.

Saygının ve hatırı sorulmanın beklentisiyle, gençlik dönemlerinde gösterilmeyen davranışlar etraftaki insanlardan beklenir bir hal alır.

Yaşlılığın verdiği yorgunluk ve yaşanan tecrübelerin kişiye kattığı bilge hali ile önemli biri olma psikolojisinin kendini gösterdiği bilinen bir durum.