Bunlar: Allah yolunda yapılan savaşta yaralandıktan sonra yiyip içen, uyuyan, tedavi gören, başka bir yere nakledilen ve daha sonra ölen kimseler ile deprem, yangın, sel felaketi, afet ve benzeri musibetlere maruz kalarak ölen, mide ağrısından ölen, doğum sırasında ölen, suda boğularak ölen, kolera, veba ve verem gibi bulaşıcı bir hastalığa yakalanıp ölen, göçük altında kalarak ölen, ilim yolunda ölen ve yanlışlıkla öldürülen Müslümanlardır. Şu hadislerde bu kimselerin bu anlamda şehit oldukları bildirilmektedir: “Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitlik yedi çeşittir: Veba hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Zatürre hastalığına yakalanıp ölen şehittir. Mide hastalığı sebebiyle ölen şehittir. Yangında ölen şehittir. Göçük altında kalıp ölen şehittir. Doğum yaparken veya loğusa iken ölen kadın şehittir.” (Ebu Davud, Cenaiz, 14.) “Haksız yere malı alınmak istenir ve kişi malını vermemek için karşı koyarken öldürülürse şehittir.” (İbn Mace, Hudud, 21.) “Haksız yere malı alınmak istenen, malını vermemek için mücadele veren ve bu yüzden öldürülen kimse şehittir.” (Ebu Davud, Sünnet, 32.) “Malı sebebiyle öldürülen kimse şehittir. Eşi ve çocukları için öldürülen veya canını korumak için öldürülen veya dini sebebiyle öldürülen kimse şehittir.” (Ebu Davud, Sünnet, 32.) Bu şehitler, savaş alanında düşmanlarca öldürülen şehitlerden farklı olarak yıkanırlar, kefenlenirler ve cenaze namazları kılınıp defnedilirler. (bk. Darakutni, es-Sünen, Siyer, V, 206, No: 4207.)