Mısırdaki 8 günlük turumuz devam ediyor, bugün üçüncü gün, programda Tahrir meydanı vardır, öbür meydanlardan hiçbir farkı ve özelliği olmayan bu meydan, ismini geçmiş yıllarda Muhammed Mürsi’nin taraftarları ve Sisi yönetiminin kolluk kuvvetleri arasındaki olaylarla dünyaya duyurmuştur. Mısırı ziyaret eden bir kişi burayı görmek ister ve oluşan olayları beyninde canlandırmak ister, ben ilk günden beri El Ezher kadar değilse de burayı çok merak ediyordum. Oturduğumuz mahalleden bir taksiye binerek, ben, Şirin Hoca, Rehberimiz Muhammed edip ve Arkadaşı Yusuf’la beraber ikindi vaktinden biraz önce bu meydana geldik, öbür meydanlar gibi çevre Apartmanlarla çevrili 70 M kadar geniş 150 M kadar uzun içinde bazı heykel, Fotoğraflar bazı tarihi oluşumlar olan her tarafı tarih okunan bir meydandı. Mısırın her yerinde olduğu gibi burada da, Taksiler, üç tekerlekli bisiklet Taksiler ve Paytonlar iç içedir. İnsan buraları gördüğü  zaman beyninde bir şeyler canlandırır, burada insanlar baş kaldırmış, bunlara karşı silah kullanılmış, jop kullanılmış, ölenler yaralananlar olmuş, maneviyatın göz yaşı dram kokuyor. Ben burada bazı fotoğraflar çekmek istedim Muhammed Edip ellimi tutu aman dedi burası çok hassas bir yer, her taraf Sivil polis, hele  hele birde senin bir İhvan sempatizanı olduğuna şüphe getirirlerse o zaman çok zorluk çekersin dedi, ama yine de gizli, biraz foto çektim. O arada İkindi Ezanı okundu Meydanın bir köşesinde Mısır Mimarisine has güzel bir cami vardı o camiye gittik abdest alma yerine gittik, Mısırda Temizlik büyük sorundur, Camiler dışarıya göre nispeten iyidirler. Mısır’ın genelinde gözlemlediğim bir şey, bütün kadınlar kapalı, erkekler hepsi sakallı, cami cemaati çoğunluğu gençlerden oluşuyor, Mısırda Selefilik ilerlemiş, Mezhepler, Türbeler ikinci plana veya terk edilmiş.