Bahçe dendiğinde çoğumuzun aklına Diyarbakır'daki Efsel bahçeleri, Beyazsu'daki Bunısra ormanı gibi yemyeşil alanlar, ağaçlar ve düzenli doğa manzaraları gelir. Ancak Batman'daki hobi bahçeleri bu algıyı altüst ediyor. Çünkü burada ne ağaç var ne de düzen. Hatta öyle ki, adeta doğanın bütün kurallarına meydan okuyan bir manzarayla karşılaşıyorsunuz.

Sözünü ettiğimiz yer, Batman’ın sembolü olan Kıradağ’ın batı yamacı. Tarihe tanıklık etmiş, eşiret kavgalarına ev sahipliği yapmış bu bölgede, Mozgelan (Demirlipınar), Gundık (Yeşilöz), Davdi (Yolağzı) ve Liçık (Bayraklı) köylerinin arazileri, Kıradağ’ın zirvesinden Bitlis ve Silvan yoluna kadar uzanıyor. Kıradağ, ne geçilmez bir dağlık alan ne de uçsuz bucaksız bir ova; tepesindeki gri kayalıklarda tilki ve tavşan yuvaları, eteklerinde minik incir ağaçları, dört bir yanına yayılan dereleri ve vadilerinde saklanan keklikleriyle büyüleyici bir doğa harikası.

Bir zamanlar Viranşehir ve Suruç civarından gelen aşiretlerin yazlık alanı olarak bilinen bu bölge, ne yazık ki günümüzde plansız yapılaşmanın kurbanı olmuş durumda. Normal şartlarda, bir arazinin imara açılması devlet kurumlarının kontrolünde ve belirli bir düzen içerisinde gerçekleşir. Alt yapı hizmetleri getirilir, vergiler ödenir ve belirli standartlara uygun yapılar inşa edilir. Ancak Batman’da işler farklı yürüyor.

Burada halk, devletin önüne geçmiş durumda. Herkesin kendine göre bir düzeni, bir yöntemi var. Bitlis yolu üzerinden Kıradağ’a doğru baktığınızda, üst üste yığılmış taş duvarlar, beton setler ve düzensiz yapılarla karşılaşıyorsunuz. Bu görüntü öylesine kaotik ki, “Bu memleket sahipsiz mi?” sorusu istemsizce dilinizden dökülüyor.

Elbette kimsenin mülk edinme ya da ticaret yapma özgürlüğüne karşı çıkmak gibi bir niyetimiz yok. Ancak bir yerde düzen olmazsa, herkes kendi bildiğini okursa, kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadede çok daha büyük kayıplarla karşı karşıya kalırız. Çocuklarımıza miras bırakmamız gereken bu doğa harikasını, bizler kendi ellerimizle tüketiyoruz.

Bu düzensiz yapılaşmanın önüne geçilmediği takdirde, Kıradağ’ın büyüleyici manzaraları yerini beton yığınlarına bırakacak. Doğanın bu eşsiz köşesi, hobi bahçeleri adı altında yok olup gidecek. İşte tam da bu yüzden, hem doğaya hem de gelecek nesillere olan sorumluluğumuzu hatırlamak zorundayız. Çünkü düzenin olmadığı yerde, ne doğa kalır ne de miras bırakacak bir vatan.