İntihar, kendini isteyerek öldürmektir.
Bir kimsenin yakın ve kaçınılmaz olan veya öyle zannedilen bir olayı bertaraf etmek niyetiyle hayatına son vermesi intihardır.
Geniş anlamıyla intihar “Bireyin yaşanan hayatla alakalı olayları, ortamları, zamanı ve birlikte yaşanan insanlarla oluşan toplumsal-grup ilişkilerini anlamsız bulması, yaşama dair değerleri yitirmesi ve benliğinden-iradesinden vazgeçerek, varlığını sonlandırma durumuna karşı gerek isteyerek gerek istemeyerek hayatına müdahalesi sonucu ortaya çıkan anormal tip ölümlerdir.” Dar anlamıyla “Kişinin hayatına kasıtlı olarak son vermesidir.”
İntihar, bir insanın doğuracağı sonucu bilerek olumlu veya olumsuz doğrudan veya dolaylı kendini ölüme sürüklemesidir.
İntiharda, saldırganlık kişinin kendine yönelmesiyle gerçekleşir. Bazı tanımlara göre intiharda kişi gerçekte başka birini öldürmek ister. Bu eylemi kendisine yöneltebilmesi için intihar girişiminde bulunan kişinin önceden sevdiği, sonradan nefret ettiği kişi ile duygusal bir anlamda özdeşleşmiş olması gerekir.
Bu şekilde kendisine zarar vermekle, nefret edilen insana da zarar verebileceğini düşünür. Kişi kendi dışındaki durum ve olaylardan, insanlardan intikam alma arzusunu beceremeyince, intikamı kendinden alır.
Bilim adamları, intiharın içsel faktörlerde odaklaşmış tanımlarını kabul etmektedirler. İçsel faktörlerden kasıt ruh hali, psikolojik durum, duygusal yoğunlaşma, düşüncelerdeki tutarsızlık vb. etmenlerdir.
İç dünyada yaşanan değer kayıpları ve hayatın anlamsız kabul edilmesine neden olan olayların altından kalkılamayan düşünceleri doğurması sonucu, kişide bir arayış ve sığınılacak ortamları bulma dürtüleri oluşur. Varlığının farkına varılması konusunda etrafın dikkatini çekme amacıyla bir beklenti vardır.
Bu yüzden intihar bir iletişimdir, yardım için ağlamaktır. Başkalarından yardım istemektir. Tehdit veya intikam metodudur. Pişmanlık ve bir itiraftır.
Hangi tür eylemlerin intihar olarak ele alınabileceği konusunda bazı kriterler şöyle belirlenebilir:
Kişinin akli dengesinin yerinde olmaması, Kişinin ölümü istemesi, doğrudan ve ani olabileceği gibi uzun zaman sonucunda da gerçekleşebilir.
İntihar ’ın nedenleri noktasında öne sürülecek birçok değişken var ve kişiye, zamana, topluma ve yaşam alanlarının şartlarına göre farklı özellikler ortaya koyar.
Doğadaki her canlıda yaşamını devam ettirme içgüdüsü vardır. Bu bir zorunluluk ve temel ihtiyaçtır. Açlığın, susuzluğun, uyku ihtiyacının giderilmesi bu yaşama isteğinin doğal dürtüleridir. Değerli olan yaşama ihtiyacını sonlandırmak hem büyük bir cesaretin simgesi hem de topluma meydan okuma anlamları taşımaktadır.
İntihar son noktadır.
Sonuç olarak ölümün meydana gelmesi tamamen varlığın ortadan kalkmasını ve her şeyin bitmesini ortaya çıkarmaktır.
Bu manada intihar girişimini veya intihar sonucunu belli bir nedene dayandırmak yetersiz olur. Çok faktörlü bir kısırdöngünün kişi psikolojisi ile harmanlaşmış dürtülerle hayata son verme içgüdüsünü doğurduğunu söylemek yanlış olmaz.
Her bir faktör kendi ağırlığınca intihara yönlendiren etken olarak değer taşır. Bu değer de kızgınlık, içe kapanma, aile baskısı, yetersiz kişilik yapıları, olumsuz çevre koşulları, karşı cinsle yaşanan problemler, şiddet, bağlanma duygusunun yitirilmesi gibi fazla sayıda etken olabilir.
Genel bir sınıflama itibariyle intihar nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
Kişinin sosyal çevresinin olmaması, Aile baskısı, Kızların zorla evlendirilmesi, Eğitim hayatından mahrumiyet, Ev işleri ve ev dışına çıkamama, Hayata bağlayıcı unsurlardan kopma, Ekonomik-maddi sıkıntılar, Kendini geliştirememe, İçine kapanma, Aile içi huzursuzluk, Ailede meydana gelen her türlü geçimsizlik (Anne, Baba, Kardeş sorunları vb.), Kişisel hastalıklar, Kendini ifade edememe, Monoton bir hayat, Kalabalık ev ortamları, Birilerine bağlanma duygusunu yitirme, İşsizlik-gelir düşüklüğü, Gelecek endişesi, Umutsuzluk-stres, Karşı cinste istediğini bulamama, Kendini gösterecek veya kanıtlayacak ortam bulanmaması, Aile içi şiddet (Kavga, dövme, cinsel istismar), Büyüklerin baskısı, Ahlak anlayışının gelişmemiş olması, İnanç sistemindeki yetersizlik, Kızgınlık, İçine kapanma, Yetersiz kişilik yapıları, Olumsuz çevre koşulları, Karşı cinsle yaşanan problemler, Kişinin fiziki bir sakatlık durumu, Topluma olan bağlılığının sona ermesi, Yalnızlık duygusu, Beklentilerin sona ermesi, beklentilere cevap bulamama, İşsizlik, Ailenin dağılması-ayrılık vb…
Çok faktörlü etkenlerin hayatı sona erdirme düşüncesini doğurduğunu unutmamak şartıyla, yukarıdaki sıralamayı arttırmak mümkün. Nedenler çok, sonuç tek (İntihar Olayı) olunca, konunun ne denli geniş çerçeveli olduğu görülünce bu konudaki çalışmaların da geniş kapsamlı olarak yapıldığı göze çarpmakta.