Yönetim alanında da siyasette de günlük hayatımızda ve bireysel yaşamımızda da belli bir işleyiş tarzı ve düzen anlayışının olduğu görülüyor. Kuralsız, düzensiz, sistemsiz ve başıboş hiçbir gerçeklik, topluluk, grup bilinci veya birey yok.
Bütünlük anlayışı ön planda ve bütünlüğün parçaları varlık kazanma adına yaşam döngüsünü sürdüren asıl unsurlar olmakta. Canlıların, cansızların, nesnelerin, var olan maddelerin, yani parça durumundaki varlıkların bir araya gelerek belli bir sistem dâhilinde bütünü oluşturması söz konusu.
Neden? İnsan yaşamı ve insan varlığı için…
Hata, insan doğasının bir gereği ve hata yapmadan var olmak imkânsız. Ama hatanın derecesi önemli!Çünkü hatalar başkasına zarar verme, sosyal bütünlüğü bozucu olma yönleriyle kabul edilemezdir.
İnsan varlığı, doğası gereği yanlışlar ve doğrular ile hatalar arasında yaşam alanları bulma şansına sahiptir. Yanlışları ve hataları en az seviyede tutmanın becerisi ile doğruları yaşama amacı güden varlık için eşyanın, nesnenin, canlı ve cansızların, evrenin bir ritmi olmalıdır. Belli bir sistem ile varlık kazanması gereken bu ritmin bozulmaması için düzen anlayışı ve canlılar için de kurallar bütünlüğü kaçınılmaz olandır.
Zarar görmeyi engelleyen, yıkımları ortadan kaldıran, var olanı koruyan ve güvenlik ortamı yaratan ana karakter düzen-sistem kültürünün sağladığı uyumluluk halidir.
Evrenin işleyişi, coğrafik ve bölgesel yaşam alanları, toplumsal yapıların sürekliliği, insan topluluklarının uyumlu birlikteliğinin sağlanması noktasında kurulu sistemler ve sağlanan düzenler vazgeçilmez ilkeleri önümüze koymakta.
Uyulması zorunlu olan ve uyulması herkes için huzur ve güven doğuran ilkelerin hayatiyet kazanması da insan doğasına uygun hareket tarzlarının yaşama aktarılması sayesindedir.
Düzen nedir sorusunun yanıtı, tek tek parça halindeki eşya ve canlının bir arada meydana getirdiği bütünlükte bir nizam oluşturması cevabıdır. Kitap kendisini oluşturan binlerce harfin ve yüzlerce kelimenin toplamı ve karışımıdır.
Su gibi hayati birunsurun iki önemli elementi Hidrojen ve Oksijendir. Ya da toplumsal hayat için bir arada bulunan değişik renk, boy, kilo, kişilik özelliği, inançtaki insanların meydana getirdiği sistematik yapının var olmasının ana ilkesi sistemli ve uyumlu bir bütünlüğü meydana getirmeleridir.
Günümüz dünyasının problemi haline gelen asıl nokta kuralların, düzen anlayışının, sistematik bütünlük kültürünün yanlış yorumlanması sonucu kuralsızlık ilkesine yönelmenin insanın özgürlük anlayışı anlamına geldiği kanaatidir.
İnsanlar kurallara veya düzen adına bütün olana uymayı özgürlüğü sonlandırdığı gibi yanlış yargılara sahiptir.Özellikle yeni kuşaklar ve genç potansiyelin kuralların olmadığı bir dünyaya duyduğu özlem sayesinde düzen ve sistemli işleyiş her zaman için zorluk yaşamaktadır.
Bu yüzden toplumsal kuralların işleyişinde, eğitim sisteminde, trafik düzeninde, siyasi hayatımızda ve sosyal yaşam alanlarında beraber yaşayan insan topluluklarında sıkıntılar ortaya çıkmakta. Bireysel çıkar ve menfaatler ile kamu ahlakı ve sosyal düzen anlayışındaki tıkanmaların önüne geçilememekte.
Birey ile toplum ruhu arasında yapılan tercih genellikle bireysel çıkarları işaret ettiği için her zaman şikâyet edilen kuralsızlık, düzensizlik, zarar ve yıkımlar can sıkıcı manzaraları önümüze sermekte.
İnsan için önemli olan kişisel çıkarlar mı, toplumsal düzen ve huzur için yazılı-sözlü kurallara riayet etmek mi?