Batman’ın petrolü
M.Sait Temel
Bir çok şehir vardır ki bir ürünü ile meşhurdur.
İşte Diyarbakır’ın Karpuzu, Malatya’nın kaysısı gibi, fakat Batman petrolle meşhur değil varlığını petrole borçludur.
Raman dağındaki petrol olmasa idi Batman diye bir şehir olmayacaktı.
Raman dağındaki petrol daha öncede biliniyordu, 1943 yılında Tren buraya geldiği zaman petrolle ilgili bir çalışma yoktu.
Üretime 1950’li yıllarda başlandı.
Deneme amaçlı Meymuniye boğazında ufak bir rafineri kuruldu. Olumlu sonuç alınınca, modern bir rafineri kurma kararı alındı.
Bunun için şu an Site camisinin hemen altında, ihtiyaçları için MTA adlı ufak ikinci bir rafineri daha kuruldu.
Tren istasyonunun konumu göz ününe alarak şimdiki TÜPRAŞ’ın yapımına başlandı.
Pensilvanya da hazırlanan Rafineri malzemeleri hepsi gemilere yüklenip İskenderun ve Mersin limanlarına ulaştı. Oradan da Kara trenle Batman'a taşındı.
Daha o yıllar Batmanın ismi sınırları aştı Pensilvanya’ya ulaştı. Malzemelerin üstünde Batmanın ismi orda yazılıp gönderildi.
Batman petrolü için Rafineri yapıldı, bunun için ABD’lileri buraya geldiler. Burada yıllarca kaldılar. Bunların ihtiyaçları için, çevredeki köylülere gün doğdu, ekmek kapısı açılmıştı.
Köylünün yoğurduna, çöllerinde yetişen sebzesine, tarladaki Domatesine Karpuzuna iyi bir pazar olmuşlardı.
Dahası aynı ABD’liler o yıllarda bugün hizmette olan Batman Havaalanını da kurdular. Şimdi hem petrol hem de Havaalanı iyi birer iş sahası, çalışanları iyi bir Pazar idi. Hayatında teknoloji, rahatlık görmeyen köylerimize gün doğdu.
Köylülerimiz çalışıp çabalayıp, Batmanı bugün bir Metropol haline getirdiler.
Yorumlar