Türkiye, Birleşmiş Milletlerde kendisini ilgilendirmeyen başka ülkelerin sorunlarına da hassasiyetle yaklaşmakta ve bu konularda çözüm odaklı gayretli tutum sergilemektedir. Birleşmiş Milletler'de her ortamda ve her konuda katkıda bulunma arzusunda olan Türkiye, bir yandan uluslararası alanda barış, güvenlik, istikrar ve refaha katkılarını arttırmak; diğer yandan da insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ilke ve değerlerin güçlendirilmesine yönelik çaba göstermekte ve bu çabalarını daha da artırmak arzusundadır. Uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması ve korunmasında en önemli organ olduğunu belirten BM Güvenlik Konseyi'ne Türkiye; 1951-1952, 1954-1955, 1961 ve en son 2009-2010'da geçici üye olarak katılmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri ise ABD, İngiltere, Rusya Çin ve Fransa'dır.Ancak ben, günümüzde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin uluslararası alanda barışı koruma işlevinin olduğuna inanmıyorum. Çünkü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İsrail hakkında verdiği onlarca karar var iken bu kararların hiçbiri İsrail tarafından dikkate alınmamaktadır ve söz konusu ülke Filistin'deki zulmünü arttırarak devam ettirmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi üyeleri arasında en az bir Müslüman ülkenin olmaması da bu konseyin uluslararası alanda tüm devletleri kapsayacak kararlar almasını engellemektedir. Ülkemiz, uluslararası barış ve güvenliğin korunması, sorunların çok taraflı olarak ele alınması ve insan haklarının arttırılması konusunda çaba sarf eden ve uluslararası meşruiyeti temsil eden küresel kuruluş olan Birleşmiş Milletlere büyük önem atfetmekte ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki bu adaletsiz durum karşısında çözüm için çaba sarf etmektedir. Bu çerçevede ülkemiz, Birleşmiş Milletlerin her alanındaki faaliyetlerine  etkin bir şekilde ve adalet temelinde katkısını artırmaktadır. Bu vesileyle İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde alınan ilgili kararlara uymasını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde adaletli kararlar alınabilmesi için en az bir Müslüman ülkenin de BMGK Daimi Üyeler arasına alınmasını temenni ederim.