İnsan sağlığını hiçe sayan bazı çiftçiler her yıl eylül ekim aylarında ürünlerini topladıktan sonra anız yakmaya başlıyor.
İşin kolayına kaçtığını sanan bu insanlar aslında işin en zorunu yapıyor. İnsan sağlığını tehdit ediyor, toprak ve hayvanları öldürüyor ve bunu bile bile yapıyor.
Hadi bunu yaptın ama bunun vebalini nasıl ödeyecek işte işin en zor tarafı burası. Ben bir birey olarak bu insanlara hakkımı helal etmiyorum. Hakkımı nasıl ödeyecekler onlar düşünsün.
Dikkat ederseniz her yıl mısır hasadı sonrası dumanların yükseldiğini görüyoruz. Kim yakıyor bilinmiyor. Anız yakanlara komik para cezaları veriliyor ama caydırıcılığı yok. Ciddi bir şekilde yaptırım yapılması lazım ki bir daha aynı hatayı yapmasın.
Bu işi ben öğretecek değilim. Ama olması gereken tarla sahibini bulacaksınız ve şayet icara usulü başka biri o tarlayı işletiyorsa onu da alacaksınız.
Devlet olarak en ağır cezayı vereceksiniz ki bir başkası aynı hatayı yapmasın. Bu olmadığı sürece siz ne yaparsanız yapın eylül-ekim aylarında duman solumaya devam edeceğiz.
Önceki gün Sayın Vali Hulusi Şahin Diyarbakır'ın Bismil ilçesine beraberinde bir heyetle gidecekti. Burada belki yetkililerle çalışma yapılarak anız yangınlarının önlenmesi için ciddi bir plan yapacaklardı.
Ama ilimize yapılacak üst düzey ziyaretler nedeniyle program iptal oldu.
Önümüzdeki günlerde bu program gerçekleşirse, Bismil ilçe yöneticileri ile koordineli olarak anız yangınlarının önüne geçebileceklerine inanıyorum.
Çünkü anız yangınlarının büyük çoğunluğu Bismil kırsalında çıkıyor.