Yerel seçimleri geride bıraktık.

Başta İstanbul olmak üzere birkaç yerde itirazlar olmasına rağmen sonucun değişmesi düşük ihtimal. İstanbul dışındaki yerlerde ise itirazların kabul edilmesi sürpriz olur.

Seçim geldi geçti de bize yansıması bu sefer biraz farklı oldu.

Öncelikle seçimin kendisi çok tuhaf bir hal almıştı. Bir yandan iktidar, diğer yanda ise kıt imkanlarla yarışa giren muhalefet partileri.

Seçim günü haber ajansı’nın şüpheli hareketleri seçim gecesine ve şimdiye damgasını vurdu. Ajansın seçim gecesi sistemi kilitlemesi tam bir skandal olarak karşımıza çıktı.

Şu an gelinen aşamada bu skandalın etkisi hala görülüyor.

İstanbul başta olmak üzere bazı yerlerde oylar hala sayılıyor.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde ise KHK ile işten çıkarılan adayın kazanması sonucunda, YSK kazanan KHK’lı olduğu için mazbatayı vermemekte diretiyor.

Maalesef bu tür olumsuzlukların sayısı bu seçimde oldukça fazla oldu.

Seçimin sonrasında ortaya çıkan başka bir mesele daha var. Kaybedilen iktidar belediyeleri ve kayyumların kaybettiği belediyeler.

Son günlerde ortaya atılan borç iddiaları dehşet uyandıracak türden. Umarız ki bu iddialar doğru değildir. Aksi takdirde bütün bu belediyeleri yakın zaman büyük bir borç ve kriz bekliyor.

Diğerleri iddia olmakla birlikte somut olan Dersim Belediyesi borcu.

TKP Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu kazanıp göreve başladığı gün yaptığı açıklamada belediye borçlarını da açıkladı. Ve buna göre Dersim Belediyesi 68 milyon Türk lirası borçlu.

Bu belediye bu borcu nasıl verecek bekleyip göreceğiz.

Dersim belediyesi örneğindeki gibi diğer belediyeler de bu borçlarla devir alındıysa yeni başkanlar ilk iş olarak devraldıkları gibi belediye borçlarını halka söylemeli. Bu onlar için daha iyi olur.

Böylelikle alınan enkaz mı? Yoksa başarı mı? Seçmen de görmeli ve başkanların performansını buna göre değerlendirmeli.

Türkiye tarihinin belki de en sorunlu seçimi yapıldı. Sonuçlar daha çok tartışılır gibi görünüyor.

Halkta büyük bir tepki kendisini gösteriyor. Kaybedenlerin gitmemek için diretmesi halkın da öfkesine sebep oluyor.

Kaybeden bunu kabul edip görevini devredebilmeli. Fakat bu seçim koltuğun ne kadar ‘tatlı’ olduğunu bize bir kez daha gösterdi.

Yüzyıllık cumhuriyet deneyiminde demokrasi adına hiçbir umut vermeyen ve hiçbir dönemde demokratik ülke olduğunu hissettirmeyen bu ülkeye umarız ki bu seçimlerin sonuçları biraz umut verir. Aksi takdirde sonumuz her gün biraz daha kötüye gidecek.