Türkiye'de özellikle son 1.5 yıldır gündemi meşgul eden genel seçimler televizyon ve gazeteler dışında kimsenin umurunda değildir.
Vatandaş mutfağı nasıl çevireceğini düşünürken siyasi parti liderleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı devirebilmek için kulis yapmaya başladı.
Sonuç olarak anlaştılar ve Masa oluşturuldu, 1.5 yıl gidip yemek yiyip geldiler.
Bir çok seçmenin umudu da oldu bu masa.
Seçime 2 ay kadar kısa bir süre kala masanın bir ayağı kırıldı ve yemekler döküldü.
İYİ Parti lideri Maral Akşener, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığını istemedi.
Bunu da seçimi seninle kaybederiz demeye getirdi.
Aslında mesele o değil, tüm mesele koltuk savaşıydı. Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olursa parlamenter sisteme geri dönüş yapmaz korkusuydu.
Kim gelse haklı olarak dönmez.
Elinde müthiş yetkiler bulunurken bunu kendi eliyle etmez.
Birde muhalefetin ayakkabımızı Cumhurbaşkanı adayı gösterirsek kazanır şımarıklığına ne demeli. Bu milleti aptal yerine koymanın bir anlamı yok.
Türkiye Cumhuriyetini yönetmek kolay değildir.
Muhalefet olarak yıllarca görüştünüz ziyaretler istişareler yaptınız ama halk için hiç bir şey yapmadınız.
Arkadaş, bir seçim beyanatınız olmalı.
Demokrasi, Hak, hukuk hikayelerini geçin kimse inanmaz.
Benim için ne yapacaksınız onu anlatın ve beni ona inandırın.
İşsizliği nasıl düşüreceksiniz?
Gelir eşitsizliğini nasıl giderciksiniz?
Sınıflar arasındaki uçurumu nasıl kapatacaksınız_
Depremle ilgili nasıl bir çalışmanız olacak?
Tüm bunlar beni yani seçmeni ilgilendiriyor.
Kim Milletvekili olmuş, Hangi partiye kaç Milletvekili kontenjanı verdiniz veya hangini Cumhurbaşkanı adayı olacak beni ilgilendirmez.
Beni ilgilendiren muhalefet olarak başa geldiğinizde tüm bu sorunlara nasıl bir çözüm bulacağınızla ilgileniyorum.
Meral hanım masadan kalkmış kalmamış beni ilgilendirmez veya Kemal bey aday olmuş olmamış beni ilgilendirmez.
Madem masa oluşturdunuz halkın bu sorunlarına nasıl bir çözüm bulacağınızı açıklayın sonra aday mevzusuna gelirsiniz.
Mesele halkın sorunları olmadığı anlaşıldı.
Tek mesele Erdoğan karşıtlığı Erdoğan gitsin kim gelirse gelsin ve sonrasında bu ülkede ne oluyorsa olsun.
Böyle bir düşünceye sahip olanların sayısı azımsanmayacak çoktur.
Bu düşüncede olduğumuz müddetçe oturduğunuz masaların ayakları her zaman kırılacaktır.
Önceliğiniz halk olmalı.