Diyarbakır surları Dağkapı Burcu‘nda Mervaniler tarafından inşa edilen tarihi Mervani Camii bitişiğindeki bölüm, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri tarafından özel bir firmaya kafe-restoran tarzı ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere kiraya verildi. Sahabe mezarlarının da bulunduğu alanda eğlence merkezi türü mekanların oluşturulması söz konusu yerleşkedeki manevi değerlere saygısızlık olarak kabul ediliyor.
Bilindiği üzere, Diyarbakır surları Dağkapı Burcu‘nda konumlanan mescit 10-11. yüzyıllarda Diyarbakır’da hüküm süren Mervaniler tarafından inşa edildi. 1011-1061 yılları arasında Mervaniler’in yöneticisi olan Nasirüddevle Ahmed, şehrin muhafazasından sorumlu askerlerin ibadetlerini gerçekleştirebilmeleri için 1056’da bu mescidi yaptırdı. Cumhuriyet Dönemi’nde kapatılan mescit 2014 yılında tekrar ibadete açıldı. Şu anda da Dağkapı burcunun hemen duvarına bitişik bulunan yatırda "Sahat bin Vakkas Ebu'l-Muhsin" adlı sahabe ve "Arakçîn Baba" diye de bilinen Şeyh Mehmed-i Berzencanî yatmaktadır.
Diyarbakır'daki birçok tarihi yapının işletmesi aynı firmaya verilmiş
Üstünde Mervani mescidi ve duvarının hemen bitişiğinde sahabe mezarının bulunduğu Dağkapı Burcunu yakın zamanda ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, buraları kafe-restoran tarzı ticari işletmelere tahsis etme teşebbüsünde bulunmuş, burada Mervani Mescidi ve sahabe mezarı olduğu kendisine hatırlatılması üzerine vazgeçmişti. Ancak daha sonra söz konusu yerin Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğüne talimat verilerek burada kafe-restorant açılması için gerekli girişimlerde bulunulduğu öğrenildi.
Habere konu olan tarihi mekanın işletmeciliğini üstelenen firmanın Diyarbakır'da İçkale Müze kafesi, Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Evi Müze kafesi, Ziya Gökalp Müze kafesi, İl Kültür Müdürlüğü Kafesi gibi tarihi yerleri de elinde bulundurması akıllarda soru işareti bırakıyor. Halbuki söz konusu mekan için daha önce yapılan girişimlerde Dağkapı Burcunun Alt Kısımları Diyarbakırlı Hattat Hamit AYTAÇ Kültür Evi Müzesine dönüştürüleceği müjdesi verilmişti.
"Burada kafenin açılmasıyla caminin tekrardan kapatılması gibi bir durum ortaya çıkıyor"
Konuya ilişkin tepkisini dile getiren Diyarbakır Tarihi ve Kültürel Değerleri Koruma Derneği Başkanı Eyüp Karakaş, cami altının kafeteryaya dönüştürülmesinin kabul edilebilir bir durum olduğunu belirtirken bu kararın durdurulması yönünde yetkililere çağrıda bulundu.
Eyüp Karakaş
Diyarbakır'ın dini ve inanç değerlerine bağlı hassas bir il olduğunu hatırlatan Karakaş, "Böyle hassasiyeti olan bir il ve sahabelerin türbesinin olan bir yerde üste cami altınında kafeterya olması kabullenecek bir durum değildir. 1011 ile 1016 yılları arasında Mervaniler döneminde burası inşa edilmiştir ve Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına kadar burası tarihi bir camii olarak kullanılıyordu. Osmanlı Devleti yıkılınca burası kapatıldı. Daha sonraları burası tekrar ibadete açıldı ama şimdi altının kafeteryaya dönüşmesiyle tekrardan caminin kapatılması gibi bir durum ortaya çıkıyor." dedi.
"Yetkililer bu işe dur demeli"
Yetkili makamlara çağrıda bulunan Karakaş, "Caminin altına kafeterya, kafeteryada canlı müzik, yanında sahabe türbesi… bu kabul edilecek bir durum değildir. Buradan yetkililere sesleniyoruz, buna bir çözüm bulun. Yetkililerin bunun farkında olmadıklarını umuyoruz. Yetkililer bu işe dur demeli. Başta vali ve bakanlıklarımız olmak üzere bütün yetkililere sesleniyorum, bu karar durdurulmasa halkın tepkisiyle karşılaşacaklardır. Bizler bu konuda çalışmalarımızı yapacağız." şeklinde konuştu.
Karakaş, "Bu tür tarihi yapılar kültürel bakımdan Diyarbakır'ı anlatacak müzeye dönüştürülebilir, sergi yeri açılabilir. Fakat kafeterya açılması hem tarihi dokuya hem de inanç bakımından dinimize de aykırıdır. Tüm yetkilileri burada göreve davet ediyorum." ifadelerini kullandı.