Ziraat Odaları Başkanları ve Şırnaklı çiftçiler adına açıklama yapan İdil Ziraat Odası Başkanı Ahmet Yağan, İdil, Cizre ve Silopi ilçeleri ve bölge geneli nin uzun süredir devam eden kuraklık nedeniyle çok ciddi tarımsal bir krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.
“Çiftçimiz tarlasını sürdü, gübresini attı, mazotunu harcadı; ama emeğinin karşılığını alamayacak”
Özellikle buğday, arpa ve mercimek üretiminde yaşanan ürün kayıplarının sadece çiftçilerin değil; tüm bölge ekonomisinin belini büktüğünü söyleyen Yağan, bu yıl mevsim normallerinin oldukça altında kalan yağış miktarının tarlalarda yeşerecek mahsul umudu bırakmadığını, çiftçilerin borç, çaresizlik ve hayal kırıklığıyla baş başa bırakıldığını savundu.
Yağan, “İlimizin ve bölgelerimizin geçim kaynağının büyük bir bölümü tarıma dayalıdır. Bu yıl birçok üreticimiz ürününü ya hiç alamayacak ya da maliyetini bile karşılamayacak düzeyde verimle sezonu kapatmak zorunda kalacaktır. Özellikle kıraç alanlarda yapılan kuru tarım faaliyetleri, bu kuraklıktan en ağır şekilde etkilenmiş, çiftçimiz tarlasını sürmüş, gübresini atmış, mazotunu harcamış, ama emeğinin ve alın terinin karşılığını alamayacaktır. Bu nedenle İdil, Cizre ve Silopi Ziraat Odaları olarak, üreticimizin sesi olmak ve yaşanan mağduriyeti kamuoyuna duyurmak istiyoruz.” dedi.
“Acil Hasar Tespiti ve Maddi Destek Şart”
Konuşmasının devamında yetkililerden taleplerini sıralayan Yağan, şunları söyledi:
"Kuraklıktan etkilenen bölgelerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hızlı bir şekilde tespit çalışmaları başlatılmalı.
Tespit edilen zararlar resmi olarak kayıt altına alınmalıdır. Zarar gören çiftçilere maddi destek verilmeli. Özellikle buğday, arpa ve mercimek üreticileri başta olmak üzere kuraklıktan etkilenen tüm çiftçilerimize doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
TARSİM kapsamı dışında kalan üreticilere özel destek paketleri açıklanmalıdır. Borçlar ertelenmeli ya da silinmelidir.
Bu yıl meydana gelecek üretim kaybı, birçok çiftçimizin kredi ve borçlarını ödeyememesine yol açacaktır. Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Bankası ve diğer finans kurumlarına olan borçlar faizsiz olarak ertelenmeli ya da af kapsamına alınmalıdır.
Girdi maliyetleri düşürülmelidir. Mazot, gübre, tohum gibi temel tarımsal girdilerdeki fiyat artışı üreticimizi zaten zorlarken, bu kuraklıkla birlikte üretim neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Girdi desteği arttırılmalı, çiftçimizin üretime devam etmesi sağlanmalıdır.
Cizre Barajı’nın yapımına bir an önce başlanması büyük önem arz etmektedir. Bu barajın tamamlanmasıyla birlikte, bölgedeki tarım arazilerinin sulanması mümkün hale gelecek ve bu sayede özellikle kurak mevsimlerde yaşanan su sıkıntıları büyük ölçüde giderilecektir.
Sulama imkânlarının artması, tarımsal verimliliği arttıracak, çiftçilerin gelir düzeyini yükseltecek ve bölge ekonomisine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda kuraklık nedeniyle ortaya çıkan tarımsal kayıpların önüne geçilerek, sürdürülebilir tarım uygulamaları desteklenmiş olacaktır. Bu nedenle, Cizre Barajı’nın yapımına vakit kaybedilmeden başlanması hayati bir adımdır.”
“Bu çağrımız sayın Cumhurbaşkanımıza, sayın Tarım Bakanımıza, sayın Türkiye Ziraat odaları Birliği Genel Başkanımıza, sayın Şırnak Milletvekilimize ve sayın Şırnak Valimizedir." diyen Yağan, son olarak, "Tarım, sadece çiftçinin değil, ülkenin gıda güvenliği demektir. Çiftçimiz toprağını terk ederse, sofralarımızda ki ekmek eksilir. Bu nedenle, yaşanan bu doğal afetin sonuçları sadece bölgeyi değil, tüm ülkeyi etkileyecek niteliktedir. Devletimizin, kurumlarımızın ve kamuoyunun bu çağrımıza kulak vermesini bekliyor, üreticimizin bu zor günlerinde yanında olmasını talep ediyoruz.” dedi.