Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Batman Pusula

EVLİLİK MÜMKÜN MÜ?

Acımak ile üzülmek arasında bocalayan bir duygu seli içerisindeyiz.

Evlilik öylesine zorlaştı ki, zamanın gençlerini takip etmek duyguları zorlayan ve ateşleyen haykırışları doğurur oldu.

Ekonomik nedenler ve maddi imkânlar artık bazı şeylere müsaade etmiyor. Alım gücünün düşmesi, kazanılan ile harcanan arasındaki dengenin bozulması, sabit gelir dışında başka gelir kaynağının olmaması, birikim yapmanın unutulmaya başlandığı zaman ve ortamda toplu para ile evlilik çatısı kurmaya yönelmek gün geçtikçe zorlaşıyor.

Bakmayın aşiretlerin 80 gram dışında altın alınmayacağı kararını almalarına. Bunu gelin de “Kız Ailesi” ne anlatın.

Kimse kabul etmiyor “Ucuza Kız Verme” yi…

Her şey tam takır olmadan, öyle kız almak veya erkek çocuğu evlendirmeye çalışmak kolay değil.

Şu beklentiler yok mu? Daha fazlasını isteme, çok daha fazla alma ve üst üste yığmaya çalışma düşüncesi yok mu?

İşin kötü tarafı kız tarafının faturayı yükseltmesi doğal karşılanırken; Evlenecek çiftlerin kendilerini borç batağına atan sınırsız harcamaya hayır dememeleri! Ama fatura evlilik yükünün altına giren büyüklere ve anne-babaya kalınca, bakıyorsunuz daha fazlasının alınması noktasında kimse geride kalmıyor.

Yapılan birçok evlilik sözleşmesinde bir araya gelen çiftlerin düğün masraflarının altından kalkmak için yıllarca ağır yükleri omuzlarına aldığına şahit oluyoruz. Aile çatısının kurulması amacıyla alınmaya çalışılan eşyaların, altınların, hediyelerin yerine huzur, mutluluk, borçsuz ve üzüntüsüz anlar satın alınmalıdır.

Alınamayan huzur ve mutluluk, zamanla yerini düğün döneminde yapılan masrafların hatırlanması ile değersizliğe bırakmakta. Kadına yönelik “değersizlik” ve “harcanan para kadar kıymetli olma” yanlışlığının çıkış noktası, bu yüzden düğün döneminde yapılan masraflar ve harcanan yüksek paralar olmakta.

Fazla masraf yapmak ve gösterişe dayalı savurganlık ile kimsenin değeri artmaz. Tam tersine kurulacak yuvanın temelinin harcı harcamalar ile fazlasını almakla değil; Duygusallık, fedakârlık, sahiplenme, sevgi ile atılır.

Acaba zaman itibariyle yıllık boşanma oranının ülkemizde 2020 yılı itibariyle 135 bin 22 olmasının altında yatan neden evliliğinin temelinin maddi unsurlar üzerine kurulması olmasın?

Özellikle ilk 5 yılda boşanan çiftlerin oranının yüzde 55’ lerde olması düşündürücü!

Büyüklerin, anne-babaların ve özellikle evlilik çağında evladı olanların maddi kaygılardan çok çocuklarının ve onların evlatlarının sıkıntısız bir yuvada mutlu olmaları konusunda tasalanmaları gerekiyor.

“Evlilik mümkün mü?” sorusunun yanıtı “Mümkün tabi ki” olmalı.

Evlilik mümkün, ancak abartmamak, işi çığırında çıkarmamak, evliliğin temelini maddi kaygılar üzerine kurmamak şartıyla.

Günümüz şartlarında bir düğünün maliyetinin asgari 300 bin gibi bir rakamla telaffuz edilmesi normal değil.

Amaç evlilik sözleşmesi ile bir yuva kurmak mı, maddi kaygılarla ve girilen borç yükleriyle evlilik çatısı inşa etmek mi?

Aslında mutlu olmakta, huzur yakalamakta insanın kendi elinde olan bir şey…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER