Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ANNEMİ KAYBETTİM

Birinci sınıfların ilk birinci ayı, çok cıvıltılıdır. Yeni bir ortamda, yeni arkadaşlarla  ve öğretmenlerle tanışan öğrenciler, özellikle unutkanlığın pençesindedirler çoğu kez. Ya da eşyalarını kaybetmiş olmanın üzücü girdabındadırlar. Öğretmen tam derse başlayacakken; ya bir ağlama sesi ya da hüzünlü bir ses tonu ile söylenen öğrencisinin derdini anlamaya çalışmak için nedenini sorar. Aldığı yanıt alışılagelmiş cevaplardandır. Öğrencisi bir eşyasını kaybetmiştir ve onu bulamamaktadır. Bu eşya; kalem, silgi, kalemtraş,defter benzeri şeylerdir. Ders dağılır, konsantrasyon bozulur ve kayıp eşya aranmaya başlar. Siz o öğrenciyi bırakıp derse devam edemezsiniz. Devam ederseniz o öğrenci öğrettiğiniz konuyu asla öğrenemez. Aklı fikri eşyasındadır çünkü. Ne zaman ki eşyası bulunur, o zaman derse başlanır.

Böyle günlerden birinde, sınıfa girdiğimde, kız öğrencim ceketimin koluna adeta yapışarak ağlamaklı bir sesle bana: “Öğretmenim! Annemi kaybettim.” dedi. Kalem, silgi, defter vs. kaybeden öğrenci görmüştüm de, annesini kaybedeni ilk defa görüyor ve ne diyeceğimi bilememenin şaşkınlığıyla şok yaşıyordum. Mantıklı cevap vermem gerekliliğinden yola çıkarak ona konuşmasını teyit ettirici bir soru sorarak emin olmayı denedim. “Anneni mi kaybettin?”

“Evet öğretmenim. Annemi kaybettim.” dedi ve ağlamaya başladı. Şimdiden sonra soğukkanlı olmaya dikkat ederek bir soru daha sordum. “Baban biliyor mu? Onunda haberi var mı?” dediğimde aldığım cevap hem çok ilginç hem de korkunçtu. “Evet öğretmenim. Babam da biliyor ve bulamıyor.” Bu bir aile dramı idi ve öğrencinin desteğe ihtiyacı vardı. Anne ve baba kavga etmiş, anne evden kaçmışta olabilirdi ya da anne hiç kimseye haber vermeden şiddetli geçimsizlik nedeniyle evini ve çocuklarını terk etmişte olabilirdi. Yapmam gereken şeyin; önce onun ağlamasını kesmek, sonra da onu teselli etmek olacağından hareketle elini tuttum, masama doğru yürüttüm ve sandalyeme oturarak onu kucağıma aldım. “Üzülme kızım. Baban karakola gidip polis amcalara anneni bulmalarını söyler, onlarda anneni neredeyse bulup size haber verirler.” dedim. Aldığım cevapla ikinci defa daha yıkıldım…Ağlamaklı öğrencim bana sağ elinin beş parmağını birleştirip konusunu yanlış öğrenmiş arkadaşına doğrusunu öğreten bir öğrenci edasıyla ve birazda garipser bakışlarıyla  “Öğretmenim. Ben gerçek annemi değil, bana verdiğiniz anne fişimi  kaybettim evde.” demez mi?…

        

 

                                                                           Serdar Feyyaz ONUR

                                                                           1/A Sınıfı Öğretmeni

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER