Trafik, var olan araçların düzenli işleyişi anlamına gelmekle beraber, bu işleyişin devamını sağlama konusunda ilgili parçaların görev ve sorumlulukları da kendini belli etmektedir. Trafik kuralları ve kazaların varlığı konusunda etkili olan unsurlar şu şekilde belirtilebilir:
1. Aracı kullanan sürücülerin neden olduğu sorunlar
2. Aracın kendi yapısı ile ilgili sorunlar
3. Kullanılan yol koşulları
4. Çevreyi oluşturan bireylerin (yaya) ve diğer araçların sebep olduğu sorunlar
Öncelikle aracı kullanan şoförün kendisiyle alakalı problemler ve kazaya neden olunacak unsurlar var. Alkol, dikkatsizlik, acemilik, işaret ve görevliler bilgisine sahip olmama, ihmalkârlık ( aracın bakımı, kırmızıda geçme vb) dikkatsizlik gibi unsurlar kazalara neden yaratan bireysel etkenler. Bir de sanal âlemde yapılacak paylaşımlara konu olacak görüntüler için atılması düşünülen hava psikolojisi ile yapılan gösteriler sayılınca durum tam karmaşık hale geliyor.
Aracın kendi yapısını ilgilendiren ve kaza ihtimalini artıran unsurların varlığı başka bir etken. Lastik bakımı, motor işleyişi, yakıt durumu, her türlü araç donanımının ihmal edilmeden kontrol edilmesi kazaları önleyici tedbirlerdir.
Yolların kullanımı için trafik işleyişinin düzeni açısından sağlıklı bir alt yapının olmaması kaza riskini üst düzeylere çıkarmaktadır. Özellikle yağışlı ve buzlu zeminlerle alakalı alınan tedbirler, yolun düzgünlüğü ve barikatların varlığı ile ilgili unsurlar olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Diğer bir etken olarak çevredeki diğer yayaların veya araçların yarattığı sorun-problemleri dile getirebiliriz. Direksiyon başındaki kişinin yeterliliği kadar, hata yapmaya açık yaya ve araçların eksikliğinin giderilmesi de önemli bir önleyici etkidir.
Trafik akışının iki boyutlu bir devinimi vardır ve bu karşımıza şehir içi trafik, şehirlerarası trafik olarak çıkar. Şehir içi trafik olayında kurallara uymanın çerçevesi daha dardır ve hareket kabiliyeti daha kısıtlıdır. Aşırı şiddetle ölümcül kazalara sebebiyet olmakla beraber ufak-orta çaplı hasarların maddi zararları daha çok kendini gösterir. Asıl ağır darbeler, maddi ve can kaybı konusundaki sonuçlar şehirlerarası trafiğin işleyişindeki ihmalkârlık ve dikkatsizlik kavramlarının içinde gizlidir. Aşırı hız ve suratın artışı ile ihmalkârlığın-dikkatsizliğin birlikteliği önlenemez maddi kayıplara, geri getirilemez hayati ölümlere neden olmaktadır.
Bir bakıma şehirlerarası trafiğin hasarı, şehir içi trafiğin kazalar yığınına göre ağır bastığı ortaya çıkan kayıplardan ve istatistiklerden daha iyi anlaşılmakta. Olayın hava yolu, demir yolu, deniz yolu ile ilgili boyutunu irdelemek istemiyorum, içinde yaşadığımız ortamın yaşam alanlarını direkt etkileyen, özellikle şehir içi trafiğini olumsuzlaştıran koşulları belirlemek istiyorum.
Çözüm belli!
Var olan kurallar çerçevesinde dikkatsizlik-ihmalkârlık güdülerinin törpülenmesi, karşıya saygı konusunda hassas olunması ve işaret-kural işleyişi konusunda riayet edici davranışların sergilenmesi gerekiyor.
Trafik akışının ve ulaşım ağının hayatın normal bir alanı olmadığı ve can kaybı konusunda hiçbir hatadan dönüşün mümkün olmadığının farkında olunarak, heyecan ve zevk tatmini konusunda dürtülerin teskin edilmesi lazım.
Yasak ve kurallar bütünlüğünün insanların yaşam alanlarını kısıtlamaktan çok yaşam ve zarardan koruyucu içerikleri özünde taşıdığını unutmak sıkıntı yaratıyor. Kendi heyecan duygularını (hız, kutlama, eğlence, sanal âlem paylaşımı) yaşamak başkasının canını tehlikeye atmak veya hakkı olan hareket imkânını kısıtlamak anlamı doğurmuyor.
YORUMLAR