PUSULASIZ OLMAZ

Olgunluk kazanmak ve olgunlaşmak insan hayatının kurtuluşu olmayan gelişim evrelerinin önemli bir dönemini oluşturur. Çünkü olgunluk demek zihinsel, psikolojik, bedensel ve ruhsal gelişmişlik boyutlarının en uç noktasıdır. İnsan, kâmil hale bu dönemde ulaşır.

Sadece insanlar mı?

Yaşadığımız dünya, canlılar, doğa olayları ve yaşamın kendisi de belli dönemlerin evrelerinden oluşan ve sonu ölüm ile nihayete eren döngüsel bir yapıdadır. Olgunluk dönemi tecrübelerin son sınırlara ulaştığı ve akıl ile işin ruhunun en canlı olduğu dönemleri kapsadığından, verimlilik ve ortaya ürün koyabilme başarısı da çok daha yükseklere çıkabilmekte.

Bu manada gazetemiz de 11. yılında Basın ve Medya sektöründe edindiği yer itibariyle varlığını verimlilik ve ortaya ürün koyabilme becerisiyle, olgunluk döneminin uç noktalarında başarılı olabilmenin amacıyla hareket etmeye devam ediyor.

Kısa bir süre olarak görülse de 11 yıllık bir medya organı olma misyonu basın dünyası için az bir süre değil. Çünkü önemli olan varlık kazanmanın yanı sıra “Medya’ da ayakta kalabilmek ve Haber-Bilgi sarmalında okuyucuyu olaylardan haberdar edebilmek” tir. Bunu da “Gerçek ve Doğru” haber niteliklerine dökerek, “Yalan ve Karalama Siyaseti” nden uzak durarak yapmak ayrı bir beceri alanını işaret ediyor.

Özellikle Yerel Basın ve bölgenin iç dinamiklerinin yanında kültürel yaşam tarzı ve ilin değerler silsilesini incitecek haber-bilgi döngüsünün ayrımında hassasiyetlerin ön planda tutulması ince bir çizgi olarak belirdiğinde, okuyucuyu ve habere konu olanları incitmeyecek bilgi aktarımlarının zorunlu hale geldiği daha çok göze çarpmakta.

Öyle haberler var ki, gündem etmek bir yana olay ile alakalı kelimeleri bir araya getirmek bile maharet ister. Taciz-tecavüz veya cinayet vakaları (aile içi, aileler arası, akrabalar arası), şiddet ve istismar, resmi kurum ve Devlete karşı suçlarla ilgili haberler veya toplumsal yozlaşma etmelerinin insan dışı yaratıklar haline dönüştürdüğü kişilerin şuursuz ve bilinçsiz halinin haber niteliğine dönüştürülerek okuyucunun önüne sürülmesi kolay değil.

“Basın” ve “Medya Etiği” ilkelerinin göz önünde tutulması veya “Gazetecilik” mesleğinin gereği olarak olaylara ve haber-bilgi aktarma durumuna olumlu tarafından yaklaşma mecburiyeti beraberinde mesafeli duruşu ve haberciliği getiriyor.

Bir de güçlü olan veya siyasi hâkimiyet kuranların, arkasındaki ideolojik yapılanmanın insan kitlesi olanların haber olmama veya haber gündemi olma durumunda yaratacağı zararları ve korunma içgüdüsünü işin içerisine katarsanız vay halinize!

Yani haberler veya bilgiler sadece saf ve kötü yönleri ile yansıtılmıyorsa bu toplumsal ahlak ve evrensel etik ilkelerinin canlılık kazanmasında engel yaratan unsurların olmasındandır. Ama yine de Güç ve Siyaset etmenlerine, yapılaşmış suç örgütlerine, toplumsal baskı unsurlarına rağmen haber yapmak ve olanı olduğu gibi yansıtacak medya gücünü kullanmaya çalışmak temel amaçlardan olmaya devam etmelidir.

“Pusulasız Olmaz” denmesinin manası budur. Gazete olarak etik ilkeler ve evrensel habercilik görevini yerine getirmenin çabalarında olanı olduğu gibi yansıtmaya çalışmak vazgeçilmezlerimiz arasında bulunuyor.

2010 yılında PUSULA’ nın kuruluşunu yapan ve gazetenin yönetim mekanizmasını yürüten Uğur KAPUCİ ile çalışmanın ayrı bir değer olduğunu ifade ederken, gazetenin mutfağında her türlü tadı yakalayabilme hedefini gözeterek emek harcayan personele ve kıymetli köşe yazarlarına tebriklerin yanı sıra başarılar da dilemek son sözümüz olsun.