Hayat dolu sevinçler, gülüşmeler, göz pınarlarından süzülenler, ağız dolusu kahkahalar, dolu dolu haykırışlarla ümidin bize sunduğu yaşamı tadıyoruz her bir çatı altında.
Kırılan ümitlerimin bekçisiydim köşe başlarında. Toplamak, toparlanmak yeniden ümit dolu kalbi yaşatmak, mücadelemin tek temeliydi. Yüreğimden bir bir kopup giden hislerime tekrardan kapımı açtım. Bir ümit daha verdim kayıplarıma. Vazgeçişlerimde çoktu oysa. Onların bende bir ümidi kalmamıştı artık. Umudumu yitirmiştim. Yeni doruklara ulaştığım bir gece ansızın ümitlerimi yıkmışlardı. Direndiğim onca mücadeleyi yok saymış, ellere bırakmış, artık istemediğini söylediği an buz kırağına dönüşmüştü ruhum. Susup arkamı sonsuza dek dönüşümdü miladım.
Bir kitapta okumuştum oysa şu sözü “Kalbi çirkin insanlara sırtınızı ezberletin”… her ümidim kırılışında kulaklarımın ezberinde yer edinmiş bir cümleydi bu.
Yüzümü ezberleyemeden sırtımı ezberlettirdim size. Hak etmediğiniz her anımı, her saniyemi başımın gözümün sadakası olarak bağışlıyorum sizlere. Tahammül sınırımı aşan ne ise vazgeçmeme sebepti. Direnişimse sadece kendimeydi. Ama yine ve yeniden başlangıç noktama ayak basıp var olan bende kalmış, sımsıkıya sakladığım ümitlerimle, içimde zerreler halindeyken yeniden yazılan kaderimin başrolünü oynadığım bir filmi tekrardan çekiyorum. Destanlara sığmayan, kocaman bir hayatın düşüşlerinden kalkıp, anılardan sıyrılıp bir ümit daha olmalı savaşımda deyip, son bir ümide sığınıyorum hayallerimle yarınlarım adına. Çünkü, Bir ümit daha var biliyorum. Bir ümit daha…
YORUMLAR