Kayıt işlemleri bitti. Anaokulu, İlkokul, Ortaokul ve Lise kayıtları ülkenin son iki aylık zaman diliminin en çok kişiyi ilgilendiren ana gündemlerinden biri… Çünkü öğrenci sayısının yoğunluğu, özellikle il merkezlerinde yığılmaya neden olan öğrenci potansiyeli, Bakanlığın yoğun bina yapımına rağmen ihtiyaca cevap alamamakta.
Genç bir nüfus oranına sahibiz. İlimizde şu an ki mevcut sayı itibariyle 5911 derslik sayısında öğrenim gören 170.935 öğrenci var. Yani il nüfusunun üçte biri öğrenci statüsünde öğrenimine devam eden çocuk-gençlerden oluşuyor.
Asıl konumuza gelecek olursak…
Öğrenci kaydı yapmak hakikaten zor. Çünkü beklenti ve gelecek korkusunun yanında öğrencinin iyi bir okul ortamında eğitimini görmesini sağlama düşüncesi, olmadık sorunların önümüze çıkmasına sebep olmakta.
Kapasitesi, becerisi, potansiyeli veya yeteneği olsun-olmasın herkes için önemli olan çocuğunun kaliteli bir eğitim alması. Anaokulu için yapılan arayışların özünde de bu var, Lise itibariyle alacağı eğitim için de kayıt konusunda beklentilerin karşılığı olarak velilerde bu tedirginlik var.
Tüm okulların aynı kalitede olup-olmadığı tartışmasını bir kenara bırakarak değerlendirmeler yapmanın sonucu, belli okul çatılarının öğrenciye kalite katacağı fikrinin zihinlerde yer edinmesi olmakta. Bazı okulların merkezi konumu, öğretmen kadrosu, Okul idaresi, veli profili, oluşturulan özel şartlar nedeniyle gözde olması, hali ile yığılmalara neden olan talepleri de bu okullara yönlendirmekte.
Her mesleğin uzman kadrosu ve mesleğini icra eden kişileri ön plana çıkarak, başarı noktasında çıtayı yükselten atılımlar sağlayabiliyor. Sağlık alanı veya ticari alanda ön plana çıkan isimlerin rağbet görmesi gibi eğitim alanında da kendini ispatlayan veya kaliteyi yükseltmeyi gaye edinen isimlere olan rağbet sebebiyle bazı resmi-özel okulların öğretmen kadrosu itibariyle revaçta olduğu görülüyor.
Öğrenci fazlalığı, eğitim standartlarının eksikliği-yetersizliği ve sistemsel değişimlerin yarattığı belirsizlikler daha iyi olan eğitim ortamlarının bulunması noktasında arayışlara temel oluyor. Çünkü olayın merkezinde insan hayatı, geleceği, hayat koşullarını edinme süreci ve toplumsal bir birey olma sonucu var.
Kendi eğitim koşullarımızın bize kazandırdığı birikimin yanında katabileceği diğer donanımların edinilmemiş olmasının verdiği zararı kim karşılayabilir? Yani kendi eksik-yetersiz eğitim temelimizin kendi çocuğumuza kazandırılmasında haklı olarak hassas davranıyoruz.
Bu yüzden kayıt dönemleri yoğun, zor, karşılık bulunamayan dönemleri her zaman yaşatmaya devam edecek. Eğitim sistemimizin olağan seyrine kavuşmadan sık değişikliklerle uygulanmaya çalışılması, sınav sistemlerinin kaçınılmaz yükü ve milyonları yarış atına dönüştüren sorumluluğu karşımıza eğitim donanımını yeterince alamamış kitleleri çıkarıyor.
Daha iyi olanı arama ve beklentilerle birlikte eğitim ortamlarında okul arayışına girilmesi ile okullara öğrenci alımı arasında yaşanan problemlerde ayrı bir dosya… Çünkü adres şartı nedeni ile Nüfus Müdürlüğü’ nün yaşadığı izdihamlar gazetelere bile gündem oluyor. Okulların kayıt alanı itibariyle öğrenciler okul çatısına alındığından, belli okul talebi yığılmalara yol açıyor.
Özellikle tüm yıl boyunca sürecek olan Ortaöğretim (Lise) nakil işlemleri ayrı bir muamma! Çünkü nakil işlemleri Eylül ve Ekim aylarında her hafta bazında talepte bulunulacak şekilde devam ediyor. Yapılması gereken tek şey öğrencinin kayıtlı olduğu okuldan veya e-devlet üzerinden nakil isteğinde bulunmak.
Yalnız başvuru yapılması için öncelikle gidilmek istenen okulda boş yer olması gerekiyor. Sınıf seviyesinde boş kontenjan olması halinde gidilmek istenen okulun kayıt alanında bulunmak şartı ile Ortaokul diploma notuna göre öğrenciler sıraya girmek durumunda. Kayıt alanında olmak ve diploma notuna göre boş olan kontenjanlara göre okullara nakil işlemleri gerçekleşmekte.
Yanlış kanaatler ve velilerin beklentileri, isteyen öğrencinin istediği okula nakil olabileceği yönünde.
Ama değil…
Kimse istediği okula istediği şekilde gidemiyor!
Sayılan şartlar tutmuyorsa ve özellikle okulların boş kontenjanı yoksa kimsenin yapabileceği bir şey yok. Zira okulların belli sayıda öğrenci sayısı ve alabileceği oran var iken daha fazla öğrenci alınması mümkün olmuyor. Sistem otomatik olarak yerleşimleri gerçekleştirdiğinden dolayı da yetkililerin elinden bir şey gelmiyor.
Bir de İlkokula yeni başlayan ve okuldan ziyade iyi bir öğretmen arayışında olan velilerin sebep olduğu sıkıntıları nasıl yorumlamak gerekiyor? Doğrusu Okul Müdürlerinin haline acımamak elde değil. Ahbap-dost ilişkileri, siyasi baskılar, hatır meselesi nedeniyle yaşanan çatışmaların önüne geçilemiyor.
Genç nüfus yapısı ve eğitim kalitesi arayışının resmi-özel tüm eğitim kurumlarındaki karşılığı da yıllık milyarlarca paranın harcanması oluyor. Veliler eğitim konusunda özel sektöre olan desteğin birazını resmi okullara da sunmalı. Çünkü kaynaklar ve destekler mevcut okulların ayakta kalmasına yetmiyor.
YORUMLAR