HASANKEYF SORUNU

Bu saatten sonra geri dönülmesi imkânsız gibi…

Baraj yapımının son aşamasında tarihi mekânı kurtarma girişimleri veya yerli halkın ısrarcı eylemleri geri dönüşü sağlamaya yetmiyor.

Yapılması istenmiyorsa neden ilk adımlar atıldığında engelleyici tedbirler kullanılmadı? Ya da baraj yapılması istenmiyor, sular altında kalmasına karşı geliniyorsa o kadar para ödemesi neden alındı?

Ayrıca yılların tartışması olan “Hasankeyf Ilısu Baraj yapımı nedeniyle tarihi ile birlikte sular altında kalsın mı?” sorusunun cevabı konusunda ikili bir görüş ayrılığı var.

Sular altında kalmasın diyenler için Tarih önemli… Yani eserler, geçmiş kültür, eşi-benzeri olmayan antik yapılar ve bir de yerli halkın yaşadığı evler açısından baraj yapılması seçeneği söz konusu edilmemesi gereken bir seçenek.12 bin yıllık tarihi bir geçmişi olan Hasankeyf ilçesinin yerli halkı açısından hayati bir değişim söz konusu.

Sular altında kalmasını isteyenler için ise geçmiş tarihi birikimden çok sağlayacağı maddi olanaklar ve yerli halkın alacağı para önemli.

Size göre hangisi önemli acaba?

Sonucu olmayan bir tartışma ve son nokta da konuldu. Baraj bitti-bitecek ve su tutulmaya başlanacak. Yeni Hasankeyf yerleşkesi de bitmek üzere iken tartışmaların kısırdöngü yaratması insanların kafalarını karıştırmaktan öte bir sonuç yaratmamakta.

Asıl bunda sonraki süreçte yeni Hasankeyf’ te ortaya çıkan yaşam alanı ile ilgili problemlerin çözümü önemli.

Hasankeyfli yerli halkın aldığı paraların ilimiz merkezinde inşaat sektörüne kaydığını görüyoruz. Çoğu insan ev alma noktasında il merkezini hedef aldı haklı olarak… Paranın değerlendirilmesi ve yeni bir yaşam alanı açısından fırsatları iyi kullananlar ölü yatımdan kurtuldu.

Yeni kurulan ilçe merkezine yönelik yerli halkın bakış açısı olumsuz olduğundan yatırım noktasında hiçbir girişim olmadı. Sadece yapılan yeni bina ve evlerin kura çekimlerine katılanların geleceğe yönelik bir yatırım alternatifi olmaktan öte bir düşünce yok.

Devlet destekli yatırımların ortaya koyduğu yeni yerleşim biriminde 800 civarında yeni ev yapımının yanında resmi kurumlar ve okullar da 2 yıldır hizmete girmiş durumda.

İlçenin Raman Dağı eteklerine kurulan yeni yerleşkenin fiziki donanımı tamamlanma aşamasına gelmesine rağmen olumsuz etkenlerin ağır bastığı görülüyor. Toprak yapısının uygun olmaması, yeşil alan eksikliği, su yetersizliği, altyapı yoksunluğu ve yapılan evlerin dökülmeye başlaması hayal kırıklığı yaratıyor.

Nehirden uzaklık, ağaçlandırmanın az oluşu, Elektrik-Su-İnternet yetersizliği, ulaşım sorunu gibi bazı detaylar dillendirilmeye başlandı. Bu yüzden halkın il merkezine kayması kaçınılmaz olmakta. Resmi kurumlar dışında barınma ihtiyacı ile alakalı bir talep olabilir mi insanların, zaman gösterecek.

Özellikle yeni yerleşim birimine ulaşım önemli problem! Yol yapımının yanı sıra yaya olarak gidilmesi zor olan aradaki mesafe için ne gibi çözümler üretilebilir?

Kısa vadede ilçe-belediye özelliğini koruma sıkıntısı yaşayabilecek yeni yerleşim alanının ileride gereken yerleşke koşullarına kavuşabileceği konusunda soru işaretleri çok…

Çünkü insanlara gelir kapısı olan çardaklar olmayacak, ağaçlı alanlar ve yeşil alanlarının insanlar tarafından rağbet gören piknik kültürü ortadan kalkacak, yeniden mesire alanların yapılması için uzun uğraşlar verilmek zorunda kalınacak.