Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aytekin Alptekin

Köylü Milletin Efendisidir, Ama Nerede?

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözü, sadece bir temenni değil, bir gerçeğin ifadesidir. Üretimin belkemiği olan köylü, tarih boyunca bir milletin varlığını sürdürmesi için en önemli unsurlardan biri olmuştur. Ancak günümüz Türkiye’sinde köyler boşalıyor, tarım ve hayvancılık giderek geriliyor. Peki, bu sürecin sonunda bizi ne bekliyor?

Köylü üretmezse şehirli aç kalır. Ancak ne yazık ki, artık pek çok köylü ekip biçmiyor, hayvancılığı bırakıyor, büyük şehirlerin varoşlarına göç ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir tablacıyla (seyyar satıcı) sohbet ettim. Ailesiyle birlikte Batman’dan köyünü terk edip şehre göç etmişler. Daha önce çobanlık yapıyormuş, 300 koyunu ve keçisi varmış. Tarlasından ekip biçtiği ürünlerden, sütünden, etinden, yumurtasından geçimini sağlıyormuş. Ama şimdi? Sabahın erken saatlerinde seyyar satıcılık yapıyor, gece yarısına kadar çalışıyor ve yine de eski düzenini arıyor. Şehirde ne huzur var ne sağlık ne de refah.

Soruyorum, neden köyü terk ettiniz? Tek bir cümleyle yanıtlıyor:

“Gençler artık kuzu, keçi peşinde dolaşmak istemiyor.”

Gerçekten de köy hayatı artık cazip görülmüyor. Gençler büyükşehirlerin cazibesine kapılıyor ama orada da zor bir yaşam bekliyor onları. Oysa köyde kaldıklarında desteklenebilirlerse, üretime devam ederlerse hem kendi hayatları hem de ülkenin geleceği için daha sağlam bir yapı kurulabilir.

Batman Valisi Ekrem Canalp’in sabahın erken saatlerinde köyleri gezerek hizmet götürmeye çalıştığını öğreniyorum. Yol, okul, taziye evi, cami… Ne gerekiyorsa yapıyor. Peki neden? Çünkü köylüyü yerinde tutmak, üretimi sürdürmek istiyor. İşte ileri görüşlü bir yönetim anlayışı budur. Ancak sadece bir ilin valisinin çabası yetmez, bu bir devlet politikası haline gelmelidir.

Köyde kalan gençlerin üretime devam edebilmesi için onlara iyi teşvikler verilmeli. Tarım ve hayvancılık yapanların sosyal hakları artırılmalı, köylere internet, eğitim ve sağlık hizmetleri eksiksiz ulaştırılmalı. Eskiden Köy Enstitüleri vardı, yeniden benzer bir model hayata geçirilerek kırsaldaki gençlere tarım ve hayvancılık konusunda modern eğitimler verilebilir. Tarım kooperatifleri teşvik edilerek üreticilerin emeği değerlendirilmelidir.

Unutmayalım ki köylü üretmezse, şehirli de yaşayamaz. Ülke ekonomisi zarar görür, gıda krizi kapımıza dayanır. Şehirler büyük işsizlik ve geçim sıkıntısıyla boğuşurken, kırsalın boşalması hepimizi olumsuz etkiler.

Atalarımız ne demiş? “Taş yerinde ağırdır.”

Köylüyü yerinde tutacak politikalar geliştirmek, geleceğimizi garantiye almak demektir. Eğer köylüyü yeniden milletin efendisi yapmak istiyorsak, hemen harekete geçmeliyiz.

Yoksa çok geç olabilir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER