Kur’an-ı Kerim’deki İsra Suresi’nden Miraç hadisesine, kıblenin Kudüs’ten Kâbe’ye çevrilmesinden Peygamberlerin Filistin’deki tarihine kadar pek çok dini delille Kudüs’ün İslam’ın temel değerleri arasındaki yerini hatırlatan Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü, Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ünalan, Müslümanların Mescid-i Aksa’ya; Kâbe ve Mescid-i Nebevi kadar önem vermesi gerektiğini ifade etti.
“Kudüs İslam’da vazgeçilmez bir değer”
Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın dini ve manevi önemi üzerinden Müslümanların bu değerlere sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Ünalan, özellikle İslam ülkelerinin yöneticilerinin bu konuda daha bilinçli ve sorumlu davranmasının önemine dikkat çekti.
Ünalan, “Müslümanlar için neyin önemli olduğunu bilmek gerekir. Bu, özellikle İslam ülkelerinin yöneticilerine sorulması gereken bir sorudur.” diyerek, halkın bireysel olarak büyük bir güce sahip olmadığını, ancak yöneticilerin İslam’da önemli olan değerleri sorgulaması gerektiğini ifade etti.
Kur’an-ı Kerim’de Kudüs’ün yeri
Kudüs’ün önemini Kur’an-ı Kerim perspektifinden de ele alan Prof. Dr. Ünalan, “Kudüs, Müslümanlar için son derece önemlidir. Bir kere Mescid-i Aksa, Kur’an-ı Kerim’de açıkça geçmektedir. İsra Suresi’nin ilk ayeti, Mescid-i Aksa ve çevresiyle ilgilidir. ‘Mescid-i Aksa ve çevresi’ ifadesiyle bahsedilen yer Filistin’dir. Allah, bu bölgeyi Müslümanlar için mübarek ve kutsal ilan etmiştir. Bunu ilan eden bizzat Allah’tır. Miraç hadisesi de Mescid-i Aksa’da gerçekleşmiştir. İsra Suresi’nin ilk ayetinde Mescid-i Aksa’ya vurgu yapılmış olması, bu mescidin önemini Kur’an-ı Kerim açısından açıkça ortaya koymaktadır. Bundan daha önemli bir vurgu düşünülebilir mi?” ifadelerini kullandı.
Müslümanların ilk kıblesi
Kudüs’ün bir başka önemli boyutuna da değinen Ünalan, Müslümanların İslam’ın ilk döneminde namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldıklarını hatırlattı.
Ünalan, “Kâbe ne kadar kutsalsa, Mescid-i Aksa da Müslümanlar için o kadar kutsaldır. Bugün Kâbe’ye verdiğimiz önemi, Mescid-i Aksa’ya da vermeliyiz. Çünkü Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir. Kıblenin Mescid-i Aksa’dan Kâbe’ye çevrilmesi, İslam devletinin kuruluş mesajıdır. O dönemde Mekke, müşriklerin merkeziydi. Mekke fethedilmeden Arap Yarımadası’na hâkim olmak ve İslam’ı yaymak mümkün değildi. Kıblenin Kudüs’ten Kâbe’ye çevrilmesi, Mekke’nin fethine yönelik bir dinamizm ruhunu canlandırmış ve Müslümanları harekete geçirmiştir.” mesajını paylaştı.
Peygamberlerin yurdu Filistin
Prof. Dr. Ünalan, Filistin’in tarihte birçok Peygamberin yurdu olması nedeniyle de Müslümanlar için ayrı bir anlam taşıdığını belirtti.
Ünalan, “Birçok Peygamber bu bölgede doğmuş, burada iman mücadelesi vermiş ve şirke karşı durmuştur. Bu nedenle Kudüs, sadece tarihsel değil, dini ve manevi açıdan da son derece önemlidir.” dedi.
Üç kutsal mekân
Hareti Muhammed’in, “Özellikle ziyaret edilmesi gereken üç mescit vardır. Harem-i Şerif (Kâbe), Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa” sözlerini hatırlatan Ünalan, bu çağrının Müslümanların kutsal mekânlara olan bağlılığını canlı tutması gerektiğine işaret etti. “Nasıl ki Kâbe’yi ve Mescid-i Nebevi’yi unutmuyorsak, Mescid-i Aksa’yı da unutmamalıyız.” diye ekledi.
Mescid-i Aksa’nın bugünkü önemi
Prof. Dr. Abdullah Ünalan, son olarak şunları söyledi:
“Birçok Peygamber Filistin bölgesinde doğmuş, yaşamış ve orada vefat etmiştir. Bu Peygamberlerin bu bölgede yetişmesi, iman mücadelesi vermesi ve şirke karşı durması, Müslümanlar için önemli mesajlar barındırmaktadır. Bu nedenle Kudüs, sadece tarihsel değil, aynı zamanda dini ve manevi açıdan da son derece önemli bir yerdir. Bugün, Mescid-i Aksa’nın çevresindeki olayları anlamak için bu kutsal mekânın İslam tarihinde ve dini öğretilerde taşıdığı yeri unutmamalıyız. Kudüs’ü anlamak, İslam’ı anlamaktır. İslam’ın mesajı, barış ve adaletin temelini oluşturur ve Kudüs bu mesajın sembollerinden biridir.”