Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

KENDİ KENDİNİ TANIMAYI BAŞARMAK

Kendine anlam verebilen insan kendisini tanıyan ve varlığının hikmet boyutunu özümseyen insandır.

Kendine anlam verebilmek, kişinin kendisini tanıma becerisini göstererek, varlığın var olma bilincini yakalamasıyla ilgilidir. Canlı bir organizma olmanın şansını kullanan insan sahip olduğu akıl ve irade potansiyeli sayesinde kendi yaşam koşullarını düzenleme ve kendi çevresini/dünyasını kurabilme gücüne sahiptir.

İnsan kendi kendini tanıma şansını ve yaşama gücüne sahip olma hakkını kullanmanın başarısını göstermek için çevresini saran diğer insanların varlığına muhtaçtır.

Zamanımızın hem yaşamsal ve hem de toplumsal bir gerçekliği olarak unutulmaması gereken bir hikmet konusu: İnsan diğer insanlara muhtaçtır.

Çünkü insan ancak diğer canlıların ve özellikle diğer insanların var olmasıyla anlam kazanır, değer edinir. İnsanın kendisini tanıması için diğer insanlar arasında/içerisinde edindiği yeri bilmenin farkında olmasıyla olgunluk kazanır, hikmeti fark eder ve yaşamını sürdürmenin ne kadar önemli olduğunun bilincine varır.

İnsanın çevresinde istediği ve olmasını beklediği insanlar yoktur. İnsanın etrafında ihtiyaç duyduğu diğer insanlar vardır. İnsanın ihtiyaç duyduğu ve yaşamına ortak ettiği insanlar bulunur.

Kendi kendini tanıma ve varlığına bir anlam verme becerisi göstermeye çalışan insanın çevresinde kendisine yardım edecek, ihtiyaçlarını gidermeye katkı sağlayacak ve en önemlisi insan olmayı hatırlatacak diğer bireyler bulunmaktadır.

Kendisi dışında etrafını kuşatan insanlar, var olma bilincini edinmeye çalışan kişi için birer üzüntü kaynağı, sevinç ve mutluluk sebebi durumundadır. Kişiye yardım edecek ve sosyal dayanışma ruhunu ayakta tutacak dayanakların adayı, acı verecek ve incitecek, terk ederek yalnızlaşmaya yol açacak unsurların kaynağı olacaktır.

Dünya, yaşamasını bilen ve kendi kendini tanımayı başaranlar için çatışmaların yaşandığı bir sahnedir. Her türlü hırs ve egonun mahkûmu olan insanların arasında var olmanın bilincini, kendi iradesinin ilkesi haline getirmenin başarısını gösterme amacıyla korkuların hiç eksik olmadığı bir ortamın farkındadır.

İnsanlarda güvensizlik ve korku hisleri yaratan diğer bireyler ile olayların aslında tecrübe kazanılması gereken oluşumlar olduğunu fark edecek insan açısından hayatın sırlarını öğrenmek, insan kaderinin aşılması gereken basamakları olduğu unutulmamalıdır.

Yaşam hakkı, üzerine kumar oynanan veya tesadüfler sonucu insana verilen bir şansın rol yapılan sahnesi değildir. Hayat hakkı, keşfedilmesi gereken bir maceranın insana sunulan hayalleriyle yüklüdür.

Kendisini kaybetmeden ve kendi kendisini tanımayı başarmak amacıyla yaşam yolculuğunun kıymetini duyumsamak, insanın inandığı gibi yaşamasını sağlar. İnsanlar inandığı gibi yaşamalı ve yaşam sırrının kendisine has ilkelerini duyumsamalıdır.

Son zamanların modası haline gelen kendisinin/yakınının varlığına son verme seçeneğinin yanlışlığı burada karşımıza çıkıyor. İntihar gibi korkaklık göstergesi olan bir kaçma seçeneğinin kişinin kendisini tanıma başarısı göstermeme gibi bir ayrıntısı vardır.

İnsan dünyayı düzeltmek gibi bir hayale kapılacaksa önce kendisinden ve kendi iç dünyasından işe başlamalı. Bunun yolu da hırs ve ego dürtülerinden uzak durmaktan geçer.

Güçlü insan duygu ve dürtülerini kontrol ederek kendisi ile ilgili eksiklik ve hataları sorgulamanın becerisiyle etrafında bulunan diğer insanlarda hata ve eksiklik sebebi eleştirilere yönelmeyen insandır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER