Dünden devam ediyoruz. Evet Irak’ta Saddam’ın iktidarı ülkenin yüzde 20’sini oluşturan Sunilerle idi, bakanlıktan tutunda tüm gelir ve giderler onların elinde idi.
Ülkenin yüzde 60’ni oluşturan Şiiler ve yüzde 20’sini oluşturan Kürtlerin iktidarda ya hiç yada bazı düşük görevler olurdu, oda kendilerini Saddamcılara kanıtlamışlarsa.
Saddam’ın devrilmesinden sonra Sünnileri dışlanma diye bir sorun olmadı, çünkü 20 tane Sünni Arap ülkeleri onların arkasında idiler.
Saddam’dan sonra her ne kadar İdare büyük ölçüde Şiilere geçse de, Sünniler ve Kürtler iktidar ortağı oldular. Mesela Meclis başkanı ve bazı bakanlıklar Sünnilerin, Cumhur başkanı ve Dış işleri bakanı Kürtlerin kontenjanıdır.
Suriye de durum her açıdan çok farklıdır, Şiilerin sayısı yüzde 15 civarı deniliyor, fakat tüm iktidar onların elinde değildi, Suriye de Baba Hafız Eset ve oğula kadar Sünniler iktidarın her mertebesinde görev aldılar, yani Rejimin kendisi Şii Nusayrı olsa da İktidarı Sünni Araplarla paylaştılar, elbette ki bu tüm Sünnileri kapsamıyordu, özellikle İhvan ve benzeri örgütlere yakın kişiler her zaman hedefte idiler.
Şimdi Suriye’deki Şiilerin en büyük zorluğu şudur, onlar yıllarca Şii İran’la ve Lübnan Hizbullah ile yoldaş oldular, onlarla iç içe oldular buda Sünni olan Arap Ülkelerinin çoğunu onlardan uzaklaştırdı, bundan dolayı da böyle dar bir günde onlara sahip çıkacak bir Arap ülkesi olmayacak, kimse onlara kapısını açmayacak, hele hele Suriye de iktidar ortağı hiç olmayacaklar, yavaş yavaş da korkulan oluyor İktidarı ele geçiren, HTŞ, El Kayıde, İşit, çizgisindeki bu Milattanlar Şiilere çok kızgındırlar, öç almaya çalışacaklar, ne kadar ileri gidecekler göreceğiz, alınan bazı haberlere göre şimdiden bazıları DSG’nin kontrolündeki bölgelere iltica ettikleri yönündedir.
YORUMLAR