Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

NE YAPTIĞINININ FARKINDA OLMA BİLİNCİ

Değer kazanmak ve insanların gözünde değerli olmak için yapılması gereken şeyler var. Ortak fayda ve toplumsal katkı konusunda insana/topluma karşı yararlı olmak veya toplum hayatına iyi karakter özellikleriyle katılım sağlamak insanın değerini ayıran sonuçlar doğurur.

Özellikle sorumluluk bilinci konusunda hassas olmak ve üzerine düşeni hiç kimseye zarar vermeden yerine getirme çabası göstermek, değer kazanmayı artırıcı sonuçları önümüze serer.

Ancak, her halini anlatan değersizleşir!

İnsan her şeyini ortaya dökme çabasından vazgeçmeli. Sanal dünya ve sosyal medya günümüzde öylesine değersizlik yaratan etkenleri önümüze koydu ki şaşmamak ve garipsememek elde değil. İnsanlar, bırakın değer kaybı yaşamak, mahremiyet ve özel hayat ilkelerinin ihlal edilmesinde hem bireysel hem de sosyal hiçbir engelden kaçınmıyor.

Bu sıkıntılı konunun özünde insanın her sırrını açığa vurma dürtüsü yatar. Unutulan nokta da her sırrını açığa vuranın yalnızlaştığı ve zamanla güvensizlik nedeniyle yalnız kaldığı gerçeğidir.

İnsan yerine göre ketum olmalıdır. Ailevi konularda, özel hayatla ilgili detaylarda, kişiler arası ortak meselelerde ve kişisel mahremiyet konularında suskunluk hali istenen bir erdemli davranıştır. Çünkü sır kavramının içeriği başkalarının bilmemesi gereken şeylerin birilerinin arasında kalarak utanç veya mağduriyet yaratmaması ile sınırlanmıştır.

Aynı şekilde her şeyini ve her özelliğini ortaya dökmek ve insanların önüne sürmekte değersizliği yaratarak güvensizlik doğurur. İnsan her yeteneğini ve becerisini her ortamda dile getirerek, işi kibir ve aşırı övünme sınırına dayandırırsa, başkalarının çekindiği ve umursamadığı karaktere dönüşme aşamalarına kapılır.

İnsanın kendi kendisine sahip olduğu yetenekleri ve özellikleri yüzünden övgüler düzmesi, doğru kabul edilmeyen ve tepkiler çeken sıkıntıları önümüze koyar. Başkalarının yapması gereken şeyleri insanın kendisinin yapma girişimleri takdir ve şükran duygularını yok eden tepkisel eylemlere yol açar.

Güvensizlik meselesi de insanlar arasında var olan sınırların ihlal edilmesi ve kişinin kendi kibir ve enaniyet duygularını tatmin etme adına başkalarına üstünlük kurma çabalarının sonucunda yaşanan tatsız hallerin bir uzantısıdır.

Güvenmenin ve insana güven sonucu değer vermenin yolu erdemlilik yolunda insani değerlerin çiğnenmeden yaşam alanlarına aktarılmasından geçer.

Herkese güvenmek sıkıntılar doğurabileceği gibi aşırı güvensizlik ve hiç kimseye güvenmeme hali de uygun değildir. Dengeli ve uyumlu ilişkiler ağının kullanılması ve sosyal iletişim kanallarının algı ve empati üzerine inşa edilmesi sayesinde ortak paylaşımlar ve dayanışma ruhu canlılık kazanır.

Söylenenler ışığında insanın dikkat etmesi gereken bir sınır karşımıza çıkmakta: Her bildiğini söylememek ve her şeyi ortaya dökmemek!

Çünkü her bildiğini söylemek cehalet kavramıyla tanımlanmakta…

Bildiğini yerine ve zamanına göre dillendirmek, sır olanları ilgili kişilerle paylaşmak, güven kaybına yol açacak kişisel konuları sorun haline getirmeden mahremiyet sınırları dâhilinde hareket etmek işin özünü oluşturmakta.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER