Önlü; Eğitim çalışanlarının haklarını koruma ve artırma, hukukuna teminat olma sorumluluğu ve motivasyonuyla hareket ettiklerini belirterek, “Eğitimi, hem kavram hem de sistem olarak ilgi ve etki sahamız içerisinde görerek yürüttüğümüz faaliyetleri de bu sorumluluğun ayrılmaz parçası olarak görüyoruz. Bu nedenle, eğitim çalışanlarının sorunlarını tespit edip çözüm önerilerimizi yetkililere iletirken, eğitimle ilgili konularda da sessiz kalmadık, kalmayacağız. Hakları için ter akıttığımız eğitim çalışanlarının emeğinin değer bulması, fikir ve eylemlerinin toplum ve devlet nezdinde değerli olması için hep öncü olduk, bütün süreçlerde paydaş olduk, doğruyu ifade ettik, yanlışa karşı çıktık. Milli Eğitim Bakanlığı, ücretli-sözleşmeli gibi uygulamalara son vermeli, öğretmenlik bir kariyer mesleği olmalıdır” dedi.
İnsanı merkeze alarak ve insana dair her şeyi önceleyerek sendikal çalışmalar yaptıklarını kaydeden Önlü, kuruldukları günden bu yana, yarına dair yeni şeyler söyleyerek, ‘önce insan’ anlayışıyla ve ‘insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır’ anlayışını içeren kültür ve medeniyetimizi referans alarak sendikacılık yaptıklarını söyledi.
Eğitim-Bir-Sen’in kuruluş fikrinin fiiliyata dönüşmeye başladığı andan itibaren, eğitim çalışanlarının haklarını koruma ve artırma, hukukuna teminat olma sorumluluğu ve motivasyonuyla hareket ettiklerini ifade eden Önlü şunları söyledi.
“Eğitimi, hem kavram hem de sistem olarak ilgi ve etki sahamız içerisinde görerek yürüttüğümüz faaliyetleri de bu sorumluluğun ayrılmaz parçası olarak görüyoruz. Ne yazık ki son dönemlerde bazı kesimlerce öğretmenler itibarsızlaştırma çalışmaları yürütülüyor.”