Perihan ağa oğlu Emini aşiret liderliğine oturmasını istiyordu, burada Said bir engel ve bir rakip idi. ama aşiretin ileri gelenleri ve halk Sait’ten yana idi.
Bunun için Said ile Perihan arasında amansız bir rekabet başlamıştı, Said’in Kardeşi Emin, bir arada bir derde kalmıştı, buna çok üzülüyordu, bir tarafta annesi diğer tarafta çok sevdiği kardeşi, dedikodular almış başını gidiyordu, Emin bunları duymamak için hep keklik avına çıkardı.
Durum böyle iken Said Amcası Halefin üçüncü kızı Vesile ile evlendi, bunu duyan Perihan oda gitti Vesilenin küçük kız kardeşini İbrahim den olan oğlu 16 yaşındaki Mustafa’ya aldı. Rekabet burada da çıktı.
Said bir gün dayıları Receba’ya gitmişti, yanında iki silahlı adamı vardı, o gün babasının katili bildiği Sinika aşireti reisi Haso ile karşılaştı, saatlerce süren çatışmada, hafif yaralı kurtulmuştu, bu durum aşiret arasında onu daha da büyüttü. ve artık Said Raman aşiret liderliğini alma durumuna gelmişti, bunda dolayı da rakipleri amcası İbrahim’in karısı, ki bir zamanlar üvey anası olan Perihan arasında rekabet had safhada idi, söylentilere göre bu durum hapisteki İbrahim’e intikal etmiş oda Said’in öldürülmesi gerek demiş.
Sıcak bir yaz günü Said atına binmiş Serpır köyünden Şıkeftaya geliyordu, Perihan ağan’ın İbrahim den olan 20 yaşlarındaki oğlu Mustafa’da Zağora köyünden onun dönmesini bekliyordu, onu yolda gördüğü zaman, Mustafa’da atına binerek ona iltihak etmiş, Said önde Mustafa arkada konuşa konuşa yollarına devam ediyorlardı, Said gafil ve habersiz Şıkefta köyüne yaklaşmışlardı.
Mustafa bütün yol müddetince kaç defa tüfeğini Said’in sırtına doğrulup parmağını tetiğe koymuş ise de bir türlü kıyamamıştı, fakat artık neredeyse Şıkeftaya varıyorlardı. bu görev kendisine verilmişti yapmasa korktun diyecekler, artık çare yok geri dönüş yok, duygularını bir tarafa bırakıp tetiğe bastı. kurşun Said’in sırtından girip göğsünden çıkmıştı, atın üzerinden yere düşen Said arkasına dönerek “ Mıstooo” dedi Said önce düşmanların pusu kurduğunu sanmış Mustafa’yı ikaz etmek istemişti, oysa Mustafa’nın tüfeğinde hala duman çıkıyordu, Said bunu görünce hakikati anladı ve sadece tu sana deyip tükürebilmişti.
YORUMLAR