Yıllarca esnaflık yapan, 7 senedir hat öğrencisi olan Uslu, 100 eserin bulunduğu koleksiyonunun yanına, Tarihi Tahtakale Mahallesi’ndeki atölyesinde yaptığı hat çizimlerini de eklemek istiyor.
Kentte uzun yıllar bebe konfeksiyonu üzerine ticaret yapan Ekrem Uslu, 30 yaşındayken hat sanatına merak saldı. Türk, Irak ve Suriyeli hattatların eserlerinden koleksiyon oluşturan Uslu, 37 yıl boyunca biriktirdiği 100 eserin yanına kendi eserlerini de eklemek isteyince, 60 yaşında hat öğrenmeye karar verdi. Emekli olduktan sonra, tanıdığı bir hocasının teşvikiyle hat yazmaya başlayan 4 çocuk babası, sanatını 7 yıldır, Osmangazi ilçesindeki Tarihi Tahtakale Mahallesi’ndeki atölyesinde sürdürüyor. İlkokuldan itibaren güzel yazı yazmaya özen gösterdiğini dile getiren Uslu, “Hat sanatına çocukluğumdan beri bir merakım vardı. İlkokuldan beri güzel yazı yamaya özen gösterirdim. Daha sonraları, 1980’li yıllarda hat toplamaya karar verdim. Ardından tanıdığım bir hocam, benim yazmam gerektiğini söyledi. Ben de merak ediyordum ve 60 yaşında, yani bundan 7 yıl önce hat yazmaya başladım” dedi.
‘KOLEKSİYONUMUN TOPLAM FİYATI 2 MİLYON LİRAYA YAKIN’
Koleksiyonunu anlatan Uslu, “Çeşitli hattatların yazdığı, toplamda100 civarında hat koleksiyonum var. Iraklı, Suriyeli ve Türk hattatlardan aldım. Koleksiyonumda en eski hat 120 yıllık. Koleksiyonumdaki en ucuz hattın fiyatı 5 bin lira, en pahalı hattım ise 350 bin lira civarında. Koleksiyonumun toplam fiyatı ise 2 milyon liraya yakın bir rakamı bulur” diye konuştu.
‘RABB’İM YAZDIĞINIZ YAZININ KARŞILIĞINI VERİYOR’
Emekli olduktan sonra hat sanatına yöneldiğini ve ticareti çocuklarına devrettiğini belirten Uslu, hat sanatı için kullandığı kağıtların, el yapımı olduğunu ve mürekkep olarak bazen is mürekkebi, bazen de Japon mürekkebi kullandığını ifade etti. İlk başladığı dönemle şu anki eserleri arasında büyük fark olduğuna dikkat çeken Uslu, “Üstadımız, ’70 yıl yazdım, daha öğrenemedim’ diyor. Yani şu kadar zamanda bilinecek, diye bir şey yok. Yazdıkça insan eksikliğini görüyor. Hakikaten ben ilk başladığımla şu an yaptıklarıma baktığımda, kötü yaptığımı düşünüyordum. Ama yavaş yavaş düzene giriyor. Ölene kadar, elimiz kalem tuttuğu sürece devam edeceğiz. ‘Cismani aletlerle ruhani bir hendese’ derler üstatlarımız. Bu insanı çok rahatlatıyor. Dışarıda kahvede oturmak veyahut sağda solda gezmektense, burada manevi bir haz alıyoruz. Allah’ın kelamını yazıyoruz. Bu da insana çok büyük bir haz veriyor. Hat zor ama sabır isteyen bir şey. Sabırlı olduğunuz müddetçe, başarılmayacak bir şey yok. Rabb’im yazdığın yazının karşılığını veriyor” ifadelerini kullandı.