Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aytekin Alptekin

KRAL ÇIPLAK

Kral çıplak romanı herkes tarafından bilinen bir romandır.

Kral bir gün terzisine şöyle bir emir verir bana öyle bir elbise dik ki herkesin gözünü kamaştırsın.

Kralın bu talebi üzerine terzi uzun uzun düşünür ve bir elbise tasarlar.

Kralı provaya çağır.

Kral provaya gelir Terzi kralın üstünü çıkarmasını ister kral üstünü çıkarır ve Terzi kralın gözlerini kapatmasını ister kral da aynısını yapar ve kralı elbiseyi giydiriyormuş gibi yapar.

Kral terzinin her dediğini yapar ve sonunda giyim işi sona erer kral aynaya baktığında üstünde bir kıyafet göremez ama terzi ve etrafındakiler üstündeki elbisenin çok iyi durduğunu ve hiç kimsede görünmeyen Bir kıyafetin olduğunu söylerler.

Böylelikle kralı ikna ederler kral yarı çıplak bir şekilde halkın karşısına çıkar ve korkudan kimse kralın yarı çıplak olduğunu üstünde elbise olmadığını kimse söyleyemez.

Ama 5 yaşında bir kız çocuğu kralın yarı çıplak olduğunu görünce şöyle seslenir

Kral çıplak kral çıplak..

Böylelikle kral terzisi tarafından oyuna geldiğini anlar ve utanç içerisinde saraya koşar.

Başar Esad’ın da başına gelen bu.

Amerika Rusya İran Beşar Esad’ı o kadar kullanmışlar ki dünyaya o kadar güçlü heybetli gösterdiler ki bu tam 14 yıl sürdü.

Fakat Türkiye anladı ki kral çıplak ve ona bir dostluk eli uzattı ve görüşelim seçim kararı al genel af yap ve onurlu bir şekilde gerekirse kenara çekil

Fakat beşer Esad bunu elinin tersiyle itti ve onu Rusya’nın ve İran’ın koruyacağını zannetti.

Ama bu her iki ülkenin de kendilerine özgü sıkıntıları vardı ve beşer Esad’ı düşünecek zamanları yoktu.

Düne kadar korunduğunu zanneden Beşar Esad gördük ki kimsesiz ve ortada kalmış

Yani romanımızın başlığıyla kral çıplaktı.

Tabii bunu anlayan muhalif güçler ellerini kollarını sallayarak Şam’a kadar üç beş gün içerisinde girdiler ve yeni bayraklarını göndere çektiler.

61 yıllık rejim sonra erdi ve Şii yönetim bitti.

Türkiye tabii ki on binlerce Suriyeliyi topraklarında konuk etti ve sabırla bugünün geleceğini biliyordu ve sonunda taşlar yavaş yavaş yerinde oturmaya başladı ve artık evli evine köylü köyüne gidecek gibi zira kutlama yapıyorlar.

Türkiye’mizin en uzun sınırı Suriye sınırlıdır.

Sınırlarımızın artık daha güvenli olacağı kesin gibi gözüküyor.

Umarım Suriye’de de din dil ırk ayırımı yapılmadan demokratik bir sivil yönetime geçiş yapılır ve bütün dünyaya dağılmış olan Suriye halkı kendi topraklarına geri döner yaşamlarını sürdürürler .

İran Hizbullah’ı bölgeden çekildi.

Rusya bölgeden çekilmek üzere.

Amerika’da sanırım çekilecek ya da çekilmek zorunda kalacak zira Suriye toprakları üzerinde kimse hak iddia edemez.

Ülkemizde zaten Suriye toprak bütünlüğünden yana olduğunu defalarca belirtmişti

Suriye’de iç savaşın sona ermesi demek: Türkiye için yeni bir ticaret kapısı ihracat kapısı anlamına geliyor ki bu da uzun süre ekonomimize büyük katkıda bulunacak .

Beni sevdiren en önemli nokta rejimin devrilmesini de en ufak bir kan akışın olmayışı bu da oldukça önemi bir konu

Şimdi ne olacak derseniz bu ülkenin demokrasi ile geçirilmesi için bütün dünyanın hem ekonomik hem politik yönden Suriye’ye yardım edilmesi gerekir.

Efendim orda işit var terör örgütleri var bölünmüş aşiretler var

Bunların hepsi beyaz bayrak çekecek ve seçilen hükümetin yasalarını yönetimini tanıyacak asker ve polis tekrar yapılandırılacak meclis ve hükümet tekrar faaliyete geçecek böylelikle Suriye küllerinden tekrar doğacak .

Yurtta barış dünyada barış

Beşer Esad, Kral çıplaktı fakat bunu geç fark eti.

Hoşçakalın .

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER