Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Erken Teşhis ile HIV enfeksiyonu kontrol altında alınabiliyor’

Erken teşhis ve düzenli tedavi ile HIV enfeksiyonunun kontrol altına alınabileceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen, “HIV, çoğunlukla cinsel yolla bulaşan ve bağışıklık sistemini zayıflatarak ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir virüs. Ancak erken teşhis ve düzenli tedavi ile bu hastalık kontrol altında tutulabilir” dedi.

Erken teşhis ve düzenli tedavi ile HIV enfeksiyonunun

Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen, HIV ve AIDS konusundaki bilinçlenmenin toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Dr. Öğütmen, dünya genelinde HIV tanılarında azalma görülse de Türkiye gibi bazı ülkelerde enfeksiyon oranlarının hala arttığını ifade etti.

Virüsünün en çok cinsel yolla bulaştığını belirten Dr. Öğütmen, kan yoluyla, anneden bebeğe gebelik veya doğum sırasında da bulaşma riski olabileceğini söyledi. Dr. Öğütmen, “Korunmasız cinsel ilişki, kan ürünleriyle temas veya doğum sırasında bulaşma riski yüksek. Ancak uygun önlemler alınarak anneden bebeğe bulaşma engellenebilir. Ayrıca, HIV pozitif bireylerin tedaviye erken başlamasının virüsün kontrol altına alınmasında hayati öneme sahip” diye konuştu.

‘ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ’

Hastalığın uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebileceğini söyleyen Dr. Öğütmen, “Şüpheli bir cinsel teması olan ya da riskli davranışlarda bulunan bireylerin düzenli aralıklarla tarama yaptırması gerekmektedir. Erken teşhis hem bireyin sağlığını korumak hem de virüsün yayılmasını önlemek için kritik. HIV’in kronik bir hastalık olarak değerlendirildiği günümüzde, düzenli ilaç kullanımı sayesinde hastalar sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Anneden bebeğe bulaşmanın yanı sıra erken yaşta korunmasız cinsel ilişkiler de risk oluşturmaktadır. Maalesef bazı durumlarda çocuklar veya ergenler, istismar ya da bilinçsizlik nedeniyle enfekte olabiliyor. Bu durumların önlenmesi için ailelere ve sağlık profesyonellerine büyük sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı.

HIV tedavisinde geliştirilen ilaçlarla hastaların bağışıklık sistemini toparlayarak normal bir yaşam sürebildiğini belirten Dr. Öğütmen, “Dünya Sağlık Örgütü, HIV tedavisini düzenli alan bireylerin durumunu kronik hastalık kategorisine aldı. Ancak tedavinin başarılı olabilmesi için erken teşhis ve ilaçların düzenli kullanımı şart. HIV, insan bağışıklık sistemini hedef alan bir virüstür. Bu virüs, vücutta yıllarca belirti vermeden kalabilir ve bağışıklık hücrelerini zamanla zayıflatır. Ancak tedavi edilmezse bağışıklık sistemi ciddi şekilde zarar görür ve AIDS adı verilen sendrom ortaya çıkar. AIDS, bağışıklığın belirli bir seviyenin altına düştüğü, fırsatçı enfeksiyonların ve yandaş hastalıkların eklendiği bir durumdur” diye konuştu.