Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

HAKİKATİN DE İNSANLARIN DA İKİ YÜZÜ VAR

İyi ile Kötü mücadelesi geçmişten itibaren var olan ve gelecekte de var olmaya devam edecek olan bir gerçeklik. İnsan iyi ile kötü arasında yaptığı tercihlerle yaşamına yön verirken, hakikat ve gerçekler karşısında kendi aklı ve iradesiyle verdiği kararlarla tarafını belirlemeye çalışır.

Çünkü iyiden yana taraf olmak fayda ve hak kavramlarını karşımıza çıkarırken; Kötüden yana taraf olmak zarar ve haksızlık kavramlarını önümüze koyar.

Hakikat, doğruluğu ve gerçekliği tartışılmaksızın var olan ve herkes tarafından akıl ve irade ilkelerine uygun olan mutlak bilgidir. Gerçek, sabit ve doğru olma ilkelerine dayanan hakikat kavramı herkes tarafından evrensel manada benimsenen ve kabul edilen gerçeklik yasalarını işaret eder.

Literatürdeki anlamıyla düşüncenin dış dünyadaki nesnelere uygunluğunu ifade eden hakikat, var olan unsurlara sorulan “Nedir?” sorusunun cevabı olarak karşımıza çıkar.

İyi ile Kötü olguları bu manada hakikat kavramının iki yüzünü görmemizi sağlayan olaylar serisini hayatımıza aktarır. Hakikatin iki yüzünden biri gerçekler ve var olanlar itibariyle acıyı, krizleri, sıkıntı ve problemleri, bunalımları, kötülük üzerine kurulu istenmeyen olayları yaşatan tarafı insana yaştır.

Hakikatin diğer yüzü olan iyi tarafta ise olması istenen ve huzuru, mutluluğu, barışı, acısızlığı ve olumlu beklentileri karşımıza çıkaran yaşantılar bulunur. Aynı şekilde hakikatler kadar insan için de ikiyüzlü bir gerçekliğin olduğu bir dünyada bulunuyoruz.

İnsan için de iyi ile kötü taraflar arasında bulunmanın getirdiği bir gerçeklik var. İnsan da iyi vasıflar taşımanın gereği olan merhamet, vicdan, ahlak, erdem ve kişilik özelliklerinin yanı sıra kötüden yana ağır basan vahşet, yıkım, yok etme, kin, nefret, gurur, ihtiras ve hırs gibi duyguların esiri olmanın talihsizliğini yaşamakta.

İnsan ne yazık ki “Yok Etme” seçeneğini sınırsızca kullanmanın derdinde kendi kendini kötülüğe itmenin yolunda ilerlemeyi tercih etmekte.

Nereden mi anlıyoruz?

Bir türlü bitmeyen savaş ve çatışmalardan; Sona ermeyen ihtiras ve arzuların sebep olduğu sınırsız mal/para edinme hırsından; Öldürme ve katletme güdüsünü tatmin edemediğinden dolayı sebep olduğu kadın/çocuk şiddeti ve istismarından; Seviyelerin en alçak seviyesine inmeyi umursamadan para için “Yenidoğan” bebekleri katletmesinden; Gözlerimizin önünde savaş kılıfına uydurarak cinayetlerine konu ettikleri insanlardan anlıyoruz.

İnsan iki türlü bir canlılık özelliği taşıyor. Taşıdığı özelliklere göre yaşantısını da iyi veya kötüden yana seçeneklerden birini tercih ederek sürdürmeye çalışıyor. Kirli yüzü yaşadığı veya tercih ettiği yaşam şekline göre ortaya çıkarken, kötülüğün bataklığında boğulmanın ilk adımlarını da attığını fark etmemekte.

“Maske takmak” diye ifade edilen ikiyüzlülük gibi ağır bir söylem, ne yazık ki günümüz dünyasında insani bir karakter olma yolunda çokça kullanılan bir özellik. İnsanın iki yüzü, kişililik ve karakter özelliği itibariyle sosyal ilişkiler ve toplumsal iletişim alanlarında beklenmedik davranışların ortaya çıkmasında sıkıntılar yaratmakta.

Yani hakikat ile gerçeklerin bilinen gerçek yüzü kadar insanın da zamana ve koşullara göre iyi ile kötü arasında yapılan tercih itibariyle iki ayrı yüzü karşımıza çıkmakta.

İkiyüzlü olmak toplumsal fayda ve insanlara zarar vermemesi gereken durumlardan yana olmalı iken tam tersine bireysel menfaat ve çıkarların ağır bastığı yönde zarar verici ve dışlayıcı sonuçlar doğurmakta.

Ortak menfaat ve toplumsal birlik/dayanışma yönlü ortaya çıkması beklenen eylemler ve davranışların yerine insanın iki yüzü yönüyle daha çok çıkarlar ve menfaatler üzerine kurulu ilişkiler ve iletişimler hayat kazanmakta.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER