BULUR: DÜZENLİ SAĞLIK KONTROLLERİ SON DERECE ÖNEMLİ
Şirket olarak diyabetle yaşayan bireylerin ihtiyaçlarının her zaman odağa aldıkları bir konu olduğunu söyleyen Dr. Bulur, “Diyabet, uzun yıllar hiçbir belirti vermeden sessizce ilerleyen tehlikeli bir hastalık ve dahası diyabeti olan kişilerin yaklaşık yarısının hastalıklarının farkında olmadığı tahmin ediliyor. Bu hastalığın Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak iki temel türü bulunuyor. Tip 1 diyabet, vücudun insülin üretmediği bir otoimmün hastalık olarak tanımlanıyor ve genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlıyor. Tip 2 diyabet ise yaşam tarzı faktörlerine bağlı olarak gelişiyor. Diyabet tıpkı diğer kronik hastalıklar gibi sürekli bakım gerektiren bir hastalık ve diyabetle mücadelede sağlık hizmetlerinin her seviyesi çok önemli. Özellikle ilk basamak olan sağlık hizmetleri, hastalığın erken tanı, tespit ve tedavisi konusunda kritik rol oynuyor. Sanofi’nin diyabet alanında 100 yılı aşan köklü deneyimi bulunuyor. Bu konudaki uzmanlığımızı, hastaların sağlığını ileriye taşıyacak yenilikçi tedavilerin yanı sıra, hastaların ihtiyaç duydukları iş birliği ve hizmetleri de sunmak için kullanıyoruz. Diyabet konusunda da farkındalığı artırmak üzere hem globalde hem de ülkemizde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu tarz özel günlerin de toplumda farkındalığın oluşturulması için ve bu alandaki ihtiyaca dikkat çekilmesi için çok önemli olduğunu düşünüyorum. 14 Kasım Diyabet Farkındalık Günü’nde bir kez daha vurgulamak isterim: Bireysel farkındalık ve düzenli sağlık kontrolleri diyabet yönetiminde son derece önemli. Sanofi olarak, diyabetle yaşayan bireyleri ve ihtiyaçları her zaman odağımızda olan bir konu. Sunduğumuz yenilikçi tedaviler ve Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra toplumsal farkındalığı yükseltme çabalarıyla diyabetin kişilere ve topluma etkilerini en aza indirme hedefiyle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.