Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İslam ülkeleri sağlık ekiplerini Gazze’ye göndermeli

Siyonist işgal rejiminin saldırısı altındaki Gazze’de büyük bir sağlık krizinin yaşandığını belirten Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği (Sağ-Çev) Başkanı Ömer Faruk Dursun, İslam ülkelerinin ekipmanlarla sağlık ekiplerini Gazze’ye göndererek sağlık hizmetlerine destek sunması gerektiğini söyledi.

Siyonist işgal rejiminin saldırısı

Bir yıldan uzun bir süredir işgal rejiminin vahşetinin devam ettiğini belirten Dursun, Gazze’de uygulanan bu katliamlar karşısında dünyanın suskunluğunu koruduğunu ifade etti.

Gazze’de en büyük sorunlardan birinin hastanelerin, ibadethanelerin hedef gözetilmeksizin bombalanması olduğunu dile getiren Dursun, on binlerce insanın şehid edilmesinin olağan bir durummuş gibi gösterildiğini vurguladı.

“HALKIN GENEL SAĞLIĞI VE REFAHI TEHDİT ALTINDA”

Gazze’de özellikle hastanelerin hedef alınmasının gelinen son noktada olduklarının bariz bir örneği olduğunu kaydeden Dursun, “Gazze’de hastanelerin yıkılması, bölgedeki sağlık sektöründe ciddi ve derinlemesine bir krize yol açmıştır. Bu yıkım sadece fiziksel sağlık hizmetlerinin sunulmasını engellemekle kalmamakta, aynı zamanda bölgedeki halkın genel sağlığı ve refahını tehdit eden geniş çaplı bir halk sağlığı sorununu ortaya çıkarmaktadır.” dedi.

“HASTALAR TEDAVİYE ULAŞAMIYOR”

Gazze’deki hastanelerin zarar görmesi veya tamamen yıkılmasının, kronik hastalıklardan acil durumlara kadar birçok tıbbi hizmete erişimi imkansız hale getirdiğine dikkat çeken Dursun, şöyle devam etti: “Kronik hastalığı olan veya düzenli tedaviye ihtiyacı olan hastalar, gerekli tıbbi kontrollerini gerçekleştirememekte ve bu durum, hastaların sağlık durumlarının kötüleşmesine yol açmaktadır. Kanser tedavisi gören hastalar, diyaliz gereksinimi olanlar, kalp ve solunum hastalıkları gibi sürekli takip gerektiren durumlara sahip bireyler, tedaviye ulaşamamakta ve bu da yaşam kalitelerini, hatta hayatta kalma şanslarını doğrudan etkilemektedir.”

“AYAKTA KALMAYI BAŞARAN AZ SAYIDA SAĞLIK MERKEZİ, TALEBİ KARŞILAYAMIYOR”

Hastanelerde yaşanan kapasite düşüklüğü, personel yetersizliği ve tıbbi ekipman eksikliği gibi sorunların da sağlık hizmetlerinin sürekliliğini engellediğini belirten Dursun, “Mevcut durumda ayakta kalmayı başaran az sayıda sağlık merkezi, talebi karşılayamamakta ve sağlık hizmetleri talebinde büyük bir tıkanıklığa neden olmaktadır. Bu da birçok insanın ya tedavisini ertelemesine ya da tamamen vazgeçmesine sebep olmaktadır ki bu durum, tedavi edilebilir hastalıkların bile ciddi sonuçlar doğurmasına yol açabilmektedir.” diye konuştu.

“SORUNLAR BİRÇOK SALGIN HASTALIĞIN HIZLICA YAYILMASINA ZEMİN HAZIRLIYOR”

Sağlık altyapısının çökmesinin, bölgede hijyen koşullarının kötüleşmesine ve salgın hastalıkların yayılma riskinin artmasına neden olduğuna işaret eden Dursun, “Temiz suya erişimin kısıtlı olması, atıkların güvenli bir şekilde bertaraf edilememesi ve halk sağlığını koruyacak tedbirlerin yetersiz kalması gibi faktörler, su yoluyla bulaşan hastalıklar başta olmak üzere, birçok salgın hastalığın hızlıca yayılmasına zemin hazırlamaktadır.” ifadelerini kullandı.