Bir dizi programa katılmak üzere Muş’a gelen HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, HÜDA PAR GİK Üyesi Cesim Yılmaz, İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan ve İl Yönetimi ile birlikte kentte görev yapan basın mensupları ve STK temsilcileriyle buluştu.
Programın selamlama konuşmasını yapan İl Başkanı Çağlayan, teşriflerinden dolayı Milletvekili Ramanlı’ya, katılımlarından dolayı da basın mensuplarına ve STK temsilcilerine teşekkür etti.
Programda bir konuşma gerçekleştiren Ramanlı. yoksul ve zenginden aynı miktarda vergi almanın adaletsizlik olduğunu vurguladı.
Gazze’de işgalci siyonist katillerin saldırısında en ön cephede çatışarak şehid olan HAMAS lideri Yahya Sinvar’a rahmet dileyen Ramanlı, Sinvar’ın şehadetini tebrik etti.
“Neredeyse zengin ile yoksul aynı vergiyi ödemek zorunda kalıyor”
Ülke gündeminin daha çok ekonomik sıkıntılarla meşgul edildiğini vurgulayan Ramanlı, “Türkiye gündemi daha çok ekonomik sıkıntılar üzerinde meşgul edilmiş durumda. Çünkü yıllardan beri bu faize dayalı kapitalist ekonomik düzenin devamı için sorunlarla boğuşuyoruz. Vergiyi adaletli almıyoruz. Zenginler kılıfına uydurarak hiç vergi vermezken, yoksul ve dar gelirli insanlar, sürekli yakasına yapışmış bir vergi memuruyla yaşamak zorunda. Dolaylı vergiler toplam vergilerin yüzde 60’ından fazlasını oluşturduğu için, neredeyse zenginle yoksul aynı vergiyi ödemek zorunda kalıyor. Düşünün bir bardak sudan alınan 10 kuruş vergi için zengin de 10 kuruş vergi ödüyor, fakir de aynısını ödüyor. Ama bu zengine dokunmazken, yoksula dokunuyor.” dedi.
“Vergideki adaletsizliğe son verilmesi gerekiyor. Hükümetin bu cesareti göstermesi lazım”
Vergi toplamadaki adaletsizliğin vergi dağılımında da adaletsizliğe sebep olduğunu belirten Ramanlı, “Vergi toplamadaki adaletsizlik, vergi dağılımında da adaletsizliğe sebep oluyor. Biz bu adil düzeni oluşturmadığımız sürece, adil sisteme kavuşmadığımız sürece, refaha ermemiz mümkün değil. İşi kökünden çözmemiz gerekiyor. Vergide adaleti bizim sağlamamız lazım. Zenginin cebine dokunmayanlar, yoksulun yakasından elini çekmiyor, çekemiyor. Çünkü illa o kasanın dolması lazım. Sen elini zenginin cebine atmadığın müddetçe, senin elin yoksulun yakasından düşmez. Ama yoksulun yakasına yapışmaya hakkın yok. Yoksuldan niye vergi alıyorsun? Dar gelirliden mümkünse vergi alma. Vergi servetten alınır. Ama zengin bir yolunu buluyor, kılıfına uyduruyor, ödemiyor bir şey. Ama yoksul en temel gıda maddelerini satın alırken bile vergi veriyor. Bu adaletsizliğe son verilmesi lazım. Bu cesaret işidir. Bu cesareti, bu hükümetin göstermesi gerekiyor.” diye konuştu.
“1982 Anayasası’ndan bu ülkenin kurtulması lazım”
Ülkenin darbe anayasasından mutlak surette kurtulması gerektiğinin altını çizen Ramanlı, “1982 Anayasası’ndan bu ülkenin kurtulması lazım. Bunu herkes söylüyor. Herkes, 1982 Anayasası’ndan kurtulmak istediğini söylüyor. Ama hadi bakalım oturalım, yazalım dediğinde birileri bakıyorsun kaçtı topukladı. Ya da masa kurulmasın diye elinden geleni yapıyor. Niye? Bu adil olmayan sistemden nemalandığı için. Anayasanın değişmesini isteyenler, eşitlik istiyor, başkasına zulmedeyim, demiyor. Bu ülkenin Türkü, Kürdü eşit olsun diyoruz. Bütün temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde istifade etsinler. Dil konusunda, statü konusunda, ülke kaynaklarından istifade etme konusunda bir farklılık oluşmasın istiyoruz. Ama bunun temelini de anayasada meydana getirmemiz lazım. Eğer biz 85 milyon, hepimiz aynı ülke toprakları içerisinde, aynı eşit haklara sahip, aynı nüfus cüzdanını taşıyan insanlarsak, bunu kabul ediyorsak, uygulamada da anayasal düzeyde de eşit olmak zorundayız. Kimseye zulmedelim demiyoruz. Bir daha zulme uğramak istemiyoruz.” dedi.
“Bir daha 28 Şubat’ları yaşamayalım istiyoruz”
“Bizim derdimiz bu. Hem dindar, muhafazakar Müslümanlar olarak, bir daha 28 Şubatları yaşamayalım.” diyen Ramanlı, şunları söyledi:
“Hem Kürtler olarak bir daha ret, inkar, asimilasyon politikalarının kurbanı olmayalım istiyoruz. Ama mevcut anayasa, bu her ikisine de bugün itibariyle imkan veriyor. Meclis’ten başörtülü milletin vekilini kovanlar hangi anayasaya göre bu hakkı kendilerinde gördüler? Mevcut anayasaya göre. Değişti mi? Değişmedi. Dilimizi, kültürümüzü inkar eden, varlığımızı yok sayan anlayışlar, kaynağını hangi anayasadan aldılar? Mevcut anayasadan aldılar. Bu anayasa değişti mi? Değişmedi. Bugün de değişmesin, istiyorlar. Evet, iktidarda onlar yok. O yüzden dindarlara zulmedemiyorlar. Evet, iktidarda onlar yok. Kürtler az da olsa bir kazanım sahibi oldular. Ama o iktidarda olamadıkları sürece mümkündür. O yüzden millet olarak bizim bu darbe anayasadan kurtulmamız gerekiyor. İdeolojiyi dayatan, tek tipçilik dayatan ve her tarafından yasaklar akan bu anayasadan bizim kurtulmamız; adil, sivil, yerli bir anayasa yapmamız şart.”
“Filistin direnişi, o muazzez direnişçilerin gayretleriyle ayaktadır”
Gazze’de yaşanan soykırıma ve HAMAS Lideri Yahya Sinvar’ın şehadetine de değinen Ramanlı, İslam ülkelerinin, İslam aleminin ve insanlığın bu soykırıma tepki vermediğini söyledi.
Ramanlı, “siyonistlerin saldırısı sonucu girdiği çatışmada şehid olan Yahya Sinvar’a Allah’tan rahmet diliyorum. Şehadeti mübarek olsun. Filistin direnişi, o muazzez direnişçilerin gayretleriyle, mücadeleleriyle ayaktadır Elhemdullillah. Ama maalesef ne İslam ülkeleri, ne İslam alemi ne insanlık bu zulme, bu vahşete, bu soykırıma ne gerektiği tepkiyi veriyor ne de müdahaleyi gerçekleştirebiliyor.” ifadesini kullandı.
“Gazze için üzerimize düşeni yapmalıyız”
Ramanlı, “Bir avuç mücahit orada kendi topraklarını, kendi vatanlarını, kendi namuslarını ve bütün Müslümanların izzetini savunuyor. Allah yardımcıları olsun. Rabbimiz onlarla beraber olsun. Bize de şuur versin, imkan versin, cesaret versin, gayret versin ki biz de üzerimize düşeni hem millet olarak hem hükümetler olarak hem İslam alemi olarak hem de bütün bir insanlık olarak yapalım. Eğer imkanımız varsa, kullanmadıysak, hesabını Allah bizden de soracak. Bunu bilelim.” diye konuştu.
Ramanlı, Muş özelinde birçok sorunun olduğunu hatırlatarak, sorunların çözülmesi noktasında adımların atılması gerektiğini belirtti.