Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, seçmeli ders olarak “anadillerin tercih edilmesi” konusuna dikkat çekmek için Kürtçe konuşarak, bugünden itibaren çocukların anadillerini seçmelerini teşvik etmek için bilinçlendirme seferberliği başlattıklarını duyurdu.
HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin gündem değerlendirmesini TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Gündem değerlendirmesinde seçmeli ders vurgusunu öne çıkaran Ramanlı, açıklamasını Kürtçe yaptı. Ramanlı, herkesin ana dilini öğrenip geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Ramanlı, “Bugün, dilimiz (Kurmanci ve Zazaki) hakkında bazı paylaşımlarda bulunmak istiyorum. Çünkü git gide dilimiz yok olmaya doğru gidiyor. Artık gençlerimiz kendi dillerinde konuşmuyor ve okuyamıyor. Git gide dilimiz yok olmaya doğru gidiyor. Geçen sene seçmeli dil dersleri için gayret etmiş, bir kampanya başlatmıştık. On binlerce kişi, çocuklarını bu derslere teşvik etsin ve dil derslerini tercih etsin diye ümit beslediysek de maalesef istediğimiz hedefe ulaşamadık. Geçen sene 6 binden fazla kişi ilave olarak bu dersleri tercih etti. Gördüğümüz ve tecrübe ettiğimiz şudur: Bu çalışmaları aylar öncesinden başlatmamız lazım. Çünkü halkımızın yüzde 80’i Kürtçe seçmeli derslerin varlığından ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklarımıza kendi dilimizi öğretme imkanı verildiğinden haberdar değildir. Bu sebeple bu bilinci tüm Türkiye’de kuvvetlendirmeli, artırmalı ve yaygınlaştırmalıyız.” dedi.
“HALEN PEK ÇOK ALANDA, RESMÎ KURUMLARDA DİLİMİZİN YASAKLANDIĞINI BİLİYORUZ”
Seçmeli ders imkanının değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Ramanlı, “Madem şimdi böyle bir imkan var, ortaokullarda Milli Eğitim Bakanlığı bize bu imkanı vermiş, bu imkanı biz niye kullanmıyoruz? Kendi görevimizi yerine getirmeliyiz. ‘Onlarca yıl kimliğimiz inkâr ediliyor, dilimiz yasaklanıyor’ diyorduk. Halen pek çok alanda, resmî kurumlarda dilimizin yasaklandığını biliyoruz. Ama bu, mevcut imkanları elimizin tersiyle itmemiz gerektiği anlamına gelmez. Çocuklarımıza kendi dilimizi öğretmeliyiz. Sadece dili değil, aşama aşama Kürt Edebiyatını ve Kürt tarihini öğretmek halkımız arasında büyük bir bilinç oluşturacak. Zira Allah-u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de hepimize hitap ederek, şeklimizin, rengimizin, dilimizin, kavimlerimizin birbirinden farklılığı Allah’ın ayetlerindendir. Bu farklılıklar, ayrışma ve çatışma sebebi değildir. İç çatışmanın nedeni de olamaz. Biz 85 milyon insan, Türkiye toprakları üzerinde 100 yıldan fazla bir süredir yaşıyoruz. Dilimize sahip çıkmamız; ister Kurmanci, ister Zazaki, ister Çerkezce, ister Lazca olsun fark etmez. Hepimiz aynı haklara sahip eşit vatandaşlar olarak Türkiye’de yaşama hakkına sahibiz. Evet doğrudur; pek çok kimse farklılıklarımız üzerinden birbirimize düşmemizi, ayrışmamızı ve kardeşliğimizi bozmamızı istiyor. Fakat biz de düşmanlarımız da biliyor ki ‘Elhamdülillah ki Müslümanız.’ Allah ve Resulü de birbirimizi sevmemizin, birbirimizi kabul etmemizin, rengiyle, sesiyle, diliyle birbirimizi dışlamamamız gerektiğinin yolunu bize göstermiştir.” ifadelerine yer verdi.
“ÇOCUKLARIMIZI SEÇMELİ (KÜRTÇE) DERSLERİNE YÖNLENDİRECEĞİZ”
Açıklamasının devamında Ramanlı, “Bu kapsamda Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı eleştirmeden önce kendimizi eleştireceğiz. Öncelikle görevimizi yerine getireceğiz. Çocuklarımızı seçmeli (Kürtçe) derslerine yönlendireceğiz. Gerçi yıl başından sonra başlayacak ama yıl başından önce önümüzdeki kalan bu 3-4 ayda, bir kampanya yapmak istiyoruz. Genişçe ve çeşitli faaliyetlerle insanlarımızı bilinçlendirelim ki, bu imkanın varlığından haberdar olsunlar. Doğrusu geçen sene kampanyayı başlattığımızda bu konuda birkaç yıldır çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarının da ifade ettiği gibi pek çok kimse Kürt halkının bu tür bir imkânı olduğunu halen daha bilmiyor. 2012 yılından bu yana Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bize böyle bir imkân sunulmuş. Ama maalesef biz bu imkânı bugüne kadar değerlendirmemişiz. Millî Eğitim Bakanlığı bu dersleri tercih etmemizi bekliyor ki Kürtçe öğretmen sayısını artırsın. Tercih sayısı ne kadar az olursa öğretmen ataması da yapılmayacaktır. Fakat bazı okul idarecilerinin halkımızı, anne-babaları bu konuda bilgilendirmezse, bazılarının da yasadışı örgütlerle ilişkilendirme korkusuyla anne-babaları bilgilendirmedikleri bilinse de bir yerlerden başlamamız gerekir. Geçen sene bir başlangıç yaptık. Ama bu yolu sürdürmemiz lazım ki halkımız çocuklarını seçmeli derslere yönlendirsin.”
(Hüda Par Basın)