KÖTÜLERE İYİLİK YAPMAK KUM ÜZERİNE YAZI YAZMAYA BENZER

İnsanlara şans vermek ve yaptıkları yanlış ve hatalardan dolayı ikinci bir hakkı tanımak doğru olandır. Ancak şansını zorlayanlara ısrarla iyilik yapmaya devam etmenin bir sonuç doğurmayacağı da unutulmamalı.

İyilik yapma adına affedilenlerin, kendi yanlışlarından vazgeçmeyerek aynı kötülüğü yapmaya devam etmeleri sınır tanımama anlamı taşır.

Başkalarını umursamadan, onları değersizleştirerek kullanmaya çalışma düşüncesini ön planda tutma amacı taşıyanları hayatımızdan ayırmanın seçiciliğini yapmak lazım. Yani iyilik yapmayı hak edenlerle iyiliği suiistimal edenleri ayırma adına, hak edileni hak edene vermenin seçiciliğini ayırt etmeyi tercih etmeliyiz.

Birilerine iyilik yapılması ve o iyiliğin tadında bırakılması da önemli. İyilikler, herkes tarafından bilinmesi ve herkese yayılarak iyilik yapılanları utandırmak manasında değerlendirilmemeli.

Yapılan iyilikler kum üzerine yazılan yazılar misali zamanın ruhuna teslim edilmeli.

Yapılan iyilikler insanların yüzlerine vurulmamalı.

İyilikler özelde kalarak başkaları tarafından utanç yaratacak eylemlere dönüştürülmemeli.

Çünkü yapılan iyilik ve yardımlar özelde kişiler arasında kalması gereken hikmetleri özünde barındırır. Herkesin bilmesi veya öğrenmesi doğru olmamakla birlikte iyilik/yardım yapılanların hoşuna gitmeyen ve utanç yaratan sonuçları karşımıza çıkarabilir.

Bu manada gerek inanç sistemimiz gerekse insani duygularımızın bize yaptırdığı iyilikler ve yardımlar unutulsa ve hafızalardan silinse de ilahi kudret katında değer kazandığı bilinmelidir.

İnsanların hafızalarından yapılan iyiliklerin kolay kolay silinmediği gerçeği karşımızda dururken, günün birinde karşımıza çıkarak daha büyük iyiliklerle karşılaşabileceğimizi unutmamak lazım.

İyilik yapmak bir erdem olsa da kullanmayı sıklaştırmanın insana değer kattığı bilinmelidir. Çünkü çoğu insan iyilik yapılmayı ve kötülük yapılmamayı hak ediyor.

Rüzgârın veya suyun kum üzerine yazılanları silmesi ve havaya savurması gibi insan hayatında da eylemler ve iyi nitelikli girişimler birilerine fayda sağlamak adına silinecek ya da savrulacak diye düşünülerek yapılmalıdır. İyiler ve iyi niyetli insanlar için değer taşıyan bu eylemler kötülerin anlam yüklemediği ve kötü niyete yorumladığı eylemler olduğundan dolayı her zaman yok olma ve bir değer taşımama şansızlığı taşır.

İyilikler veya birilerine fayda sağlama girişimleri karşılık bulduğu sürece insanların değeri artar. Değer kazanan iyilikler insanlar arasında güçlü bağlar yaratarak sosyal ilişkilerin ve toplumsal iletişimlerin kalıcı yakınlıklar kurmasına yol açar.

Bu manada kötülere, kötü niyetlilere, içi kötü olanlara, her şeye kötülük penceresinden bakanlara yapılacak iyilikler, iyi niyetli olmanın gerekçesiyle bir defaya mahsus olacak şekilde gerçekleşmelidir.

Ama kötü olanın fark edilmesiyle iyilik yapılmasından vazgeçilmeli ve kum üzerine yazı yazmanın yok oluşunu izler gibi ikinci bir şans verme hatasına düşülmemelidir.