ULUSLARARASI TERÖRİZM - Batman Pusula Gazetesi
Akşam Vakti a 19:12
Batman HAFİF YAĞMUR 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

ULUSLARARASI TERÖRİZM

uluslararasi teröri̇zm
0

BEĞENDİM

Haber: Cengiz Haşimoğlu

Spread the love

Terörün ya da terör hedeflerinin gerçekleştirmeye çalıştığı olayların yeri ve zamanı olmadığı gibi kim ya da kimler tarafından yapıldığı da yerine göre belirsiz olabiliyor.

Genellikle bir amaç odaklı gerçekleşen terör olgusu yarattığı kriz ve kaos itibariyle değişik yıkımları bireysel ve toplumsal seviyede yaşatabiliyor.

Terörün ne zaman, nerede, ne amaçla veya kim/kimler tarafından yapıldığı konusunda ortada bir belirsizlik olsa da aslında temelde bir hedef uğruna hayat kazandığı tespit edilebiliyor. Çünkü Terör kavramının, olayının, kötülüğünün, çirkinliğinin, yıkıcılığının, pisliğinin adı/adresi bazen bilinmese de çağrıştırdığı izler belli odakları işaret edebiliyor.

Çıkarlar ve siyasi içerikler terör olayının yaşanmasına yol açan etmenlerin başında gelirken, yerine göre bireysel eylem niteliği taşıdığı gibi yerine göre toplumsal/kitlesel boyutlar da kazanabilmekte.

Mesele çıkarların ve sindirmeye çalışma niyeti üzerine kurulu olan ideolojik saplantıların ya da korku ile birini/birilerini pasifize etme adına sindirme politikaları gütmenin yanında ölümcül saldırılarla panik havası yaratmaktır.

Modern dünyanın süslü ifadelerinden olan küreselleşme kavramının günümüzde sıkça kullanıldığı bir ortamda tespit edilen bazı konu başlıkları tüm ülkeleri/toplumları ilgilendirmektedir. Küresel Ekonomik Kriz, İklim Değişikliği, Salgın Hastalık ve Virüs, Teknolojik Yapılanma, Nükleer Silahlanma, Savaş ve Bölgesel Çatışmalar, Su Krizi, Gıda Tedariki, Siyasi İttifaklar, Siyasi Yönetim Mekanizmaları, Hammadde edinimi ve Üretim gibi sayısı artırılabilecek ortak insanlık sorunları küreselleşme olgusunun içeriğini oluşturan gündem maddeleridir.

Küreselleşme her türlü maddi ve manevi değerin ülkelerin ulusal sınırlarını aşarak diğer ülke ve topluluklarla birleşmesi, beraber hareket etmesi, birlikte yaşama aktarılması anlamlarına gelir. Bir bakıma bazı ülke/devletlerin her türlü ekonomik, sosyal, siyasi ilkelerinin diğer ülke/devletlere yansıtılarak yaşanmasına başlanması sürecidir.

Yani ülke ve devletleri oluşturan insanların ortak bir yaşam modelinde birbirlerine benzemesi sonucu ortaya çıkan uyum halidir.

Gelişen teknoloji ve donanımlarının önümüze koyduğu ürünler göze batan örneklerdir. Çünkü teknolojik imkân ve araçların kullanımı tüm insanlığın malı olarak görülür ve fayda insanlık üzerine kuruludur.

Aynı şekilde ekonomi hareketliliğinin sadece ülke sınırları içerisinde değil, uluslararası seviyede yaşadığı hareketlilik ve kazanımların ortaya çıkardığı faydanın insanlığa kazandırdığı imkânlar küreselleşmenin bir gereği olmaktan öte bir şey.

Ticaret ve üretim mallarının dağıtımı konusunda ulusal sınırlar artık aşılma ihtiyacını doğurduğundan dolayı küreselleşme ile birlikte bütün dünyada insanlar ve ticari ilişkiler bağımlı hale geldi.

Ülkelerin/devletlerin siyasi işleyiş konusunda ülkelerarası diyaloglarla kendi aralarında kurdukları ittifakların adı olan birlikler ve topluluklar, modern toplumların insanlık adına bağlantı kurulması gereken zorunlulukları yaşatıyor.

Siyasi bağlantılar ve yönetim mekanizmalarının uluslararası ilişkiler yumağı her ne kadar bazı ülkeleri ön plana almayı sağlasa ve bu ülkelerin diğer ülke/devletler üzerinde hâkimiyet kurmasına yol açsa da beraber hareket etme ihtiyacı kaçınılmaz bir son durumunda önümüzde duruyor.

Küreselleşmenin insana ve dünya ülkelerine getirdiği avantaj ve fayda kadar insandan ve dünya ülkelerinden götürdüğü dezavantajlar da var. Bir yandan yaşam kalitesi ve zenginlik getirirken diğer yandan yoksulluk ve mahrumiyet ortaya çıkarmakta.

Bir yanıyla ortak hayat şartları ve üretim imkânları doğururken diğer taraftan sınırsız tüketim ve maddi kayıplar doğurmakta.

Terör gibi yıkım ve ölüm üzerine kurulu düzenlerin ortaya çıkması ve bireye/topluma fayda yerine zarar vermesi küreselleşme ve kültürel entegrasyon olayının bir sonucudur. Güvenlik tehditleri yaratarak etki alanını genişleten terör olgusu dünya ülkelerinin kaynaklarını, teknolojisini, finansmanını, yönetim mekanizmalarını olumsuz etkileyen yıkımları hayata aktarır.

Küresel terör diye tabir edilen oluşumlar daha çok örgütsel yapılanma üzerinden faaliyet yürüten organları ortaya çıkarır. Silahlı yapılanma ve askeri mücadele amacı taşıyan uluslararası terör organları kuruluş olarak “Paralı Asker” kimliğiyle birçok ülkenin başına bela olma yolunda şirketleşme tercihini kullanmakta.

  1. yüzyılın armağanı olan sanal dünya ve internet fırsatının önümüze koyduğu Siber Terör kavramının sadece insanları değil, ülke ve toplumları yaralayan sonuçları doğurmaya devam ettiği görülebilmekte.

Ekonomik Krizler kadar Siber Terörizm de küresel bir tehdit olma yönünde uluslararası bir yıkım projesi olmanın talihsizliğini yaşatmakta. Ulaşım ve bilişim imkânlarının artışı sayesinde sadece insana değil, toplumların geneline etki eden terör olayları sahnelenme fırsatı bulabilmekte.

Hatta o kadar üst seviyelere çıkabiliyor ki İsrail örneğinde olduğu gibi devletlerin sistematik terör uygulamalarını oturduğumuz yerden izleyebiliyoruz. Yüzyıllarca sömürgeci mantığın Batı cephesini oluşturan bir takım devletlerin Doğu, Asya, Afrika ülkelerine yönelik terör olaylarını organize etme kültürünün yarattığı yıkımların sonuçları önümüzde duruyor.

Terör kişi kaynaklı olabileceği gibi grup hareketiyle uygulama alanı bulabilen bir yıkım projesinin ifadesidir. Ülke içi muhalif kişi/grupların yarattığı terör kültürünün bazen örgütsel yapılarla daha fazla insana zarar verecek boyutlara ulaşabildiği görülmekte.

İnsandaki yıkıcılığın kökenini hayata aktaran girişimlerin kitlesel boyutlarda Filistin’ de son zamanlarda görmekle birlikte Asya ve Afrika ülkelerinde yaşanan çatışmaların ve yönetim mekanizmalarına yönelik girişimlerin farklı terör senaryolarını acımasızca yaşattığına şahitlik yapıyoruz.

Terör olayları sadece çatışma ve ölümler üzerine kurulu senaryoları değil, ekonomik ve sağlık kaynaklı yollarla da yıkımlar getiren projeleri de yaşatmaya başladığını son 20 yıl içerisinde canlı tanıklık ederek gördük.

Yüzyılımız, bazı küresel güç ve üst akıl birliklerinin organizasyonunda ülkelerin sömürge mantığını sürdürmenin çabasında kitlesel insan kaynağına yönelik girişimlerle terör yaratma çabasını sürdürmenin çirkinliğini yaşatmakta.

Cephe savaşlarının ve askeri kavgaların karşılıklı ateş çemberine dayalı savaş sahneleri son bulurken; Günümüz sömürge ve güç hegemonyası yaratma yolu, ekonomi ve siyasi otorite kurma üzerinden gerçekleşmeye başladı.

Para gücü ve siyasi baskınlık gibi araçlarla dünya düzeni kurma hedefi olan tarafların yarattığı ulusal ve yerel terör korkusuyla milyarlarca insana yön verme ve kontrol altına alma çabasının her geçen gün daha fazla kaos/kriz yaratacağı günlere doğru gidiyoruz.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BATMAN’DA YAŞAYIP TARİHİNİ YAŞAM TARZINI BİLMEYEN BİRÇOK İNSAN VAR

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.