Hz. Muhammed’den sonra sahabeleri İslami yaymak için, evlerine bir daha dönmemek üzere seferlere çıktığı biliniyor, bunların bir çoğunun mezarları bugün için İslam coğrafyasının dışındadır, bunun en belirgin örneği sekiz yüz sene devam etmiş bugün İspanya olan Endülüs İslam devletidir.
Yirminci yüzyılın ortalarından beri farklı bir durum vardır, Ekonomik sıkıntılar ve siyasi görüşünden dolayı, gönüllü olarak İslam Coğrafyasının dışında yaşayan Milyonlarca Müslüman vardır, ve gittikleri her ülkede varlıklarını sürdürmek için bir çok çabaları da vardır. Buralarda Din İstismarı olmadığı için çok daha özgür bir şekilde çalışabiliyorlar.
Bir gün Batmanda bir dostumuzun evinde sohbet ederken ( 1991 de ) 1960 li yıllardan beri Hollanda ve Belçika da yaşayan bir ağabeyimiz bizlere şunu söyledi, şu an Belçika’nın başkenti Bürükselde 157 Tane Cami, Medrese Mescit vardır, biz geçmişte buralarda çok rahat İslami çalışma yapardık, bunun sonucu Avrupa dan İslam’a geçiş hızlanıyordu.
Ne olduysa bilmiyorum 1970 li yıllarda birden, İslami Cihat, Hizbullah, adlı Şiddet yanlısı örgütler çıktı, bunlardan dolayı şu an gün be gün zor anlar yaşıyoruz, daha önce halka İslam bir Barış dinidir dediğimiz kişiler tarafından, artık şiddetle özdeşleştiriyoruz.
Bir laf vardır keskin sirke küpüne zarardır, bu durum bize gösteriyor ki hoş görü ve tatlı dil yılanı bile delikten çıkarır, ama şiddet ve zorbalık sahibine bir gün geri döner, bunu genç nesle anlatmak zordur, çünkü din slogan halini almış, sloganı iyi olan en iyisidir.
Çok daha kötüsü bu gibi hareketleri siyasi ve milli çıkarları için kullanan derin güçler vardır. Avrupa da yaşayan Bir çok dostumdan duydum, artık orada da camileri farklıdır. Şu Cemaati’n Camisi. Bu Tarikatın Medresesi. Şu Partinin Mescidi, derken biri diğerin camisinde namaz kılmaz, gerçekten İnanan ve düşünen biri için bu akıl kari değildir.
YORUMLAR