Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şehit olmak bir ölüm biçimi değil, bir hayat şeklidir

Prof. Dr. Abdurrahman Ateş,

Prof. Dr. Abdurrahman Ateş, şehit olmanın bir yok oluş olmadığını belirterek, “Şehit olmak, bir ölüm biçimi değildir. Bir ölüm şekli değildir. Bir hayat şeklidir.” açıklamasını yaptı.

HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin İran’ın başkenti Tahran’da siyonist işgal rejiminin düzenlediği alçak saldırı sonucu şehid edilmesi nedeniyle, Malatya’da Kudüs Kardeşlik Platformu tarafından, halkın yoğun katılımıyla Kernek Karagözlüler Camii bahçesinde ikindi namazı sonrası program düzenlendi.

İmam Hatip Emre Olcar’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, İlahiyatçı Prof. Dr. Abdurrahman Ateş’in yaptığı konuşmayla devam etti.

“Şehit olmak yok olmak değil bir hayat tarzıdır”

Şehit olmanın bir yok oluş olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ateş, “Bu, küfrün gözünde böyledir. Müslümanlar şehadet edilirler. Şehit olmak, bir ölüm biçimi değildir. Bir ölüm şekli değildir. Bir hayat şeklidir. Bakınız bugün şehit edilenle hayattayız. Bugün şehit edilenlerle sınırları olmayan bir devlet ortaya çıktı. Ulus sınırı olmayan bir devlettir Filistin. Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda, Avrupa’da, Afrika’da her yer Filistin. Sadece biz eceli ve rızkı kendi elimizde bildiğimizden dolayı kendimizi mahvediyoruz. Eceli ve rızkı Allah’ın elinde görenler işte öyle. Onurlu bir şekilde gelmeyecekse niçin ölelim ki? Zaten ölüm bir gün gelecek. Ecelini ve rızkını Allah’a havale eden yiğitlerin mücadelesidir. Ecelini ve rızkını ben belirlerim diyen Müslümanlar kıpırdayamazlar. Hareket edemezler. 52 İslam ülkesinin liderlerinin korkaklığının nedeni budur” diye konuştu.

“Hep Müslümanlar mı suikastle gidecek? Birilerinin öldürülmesinden, elhamdülillah diyebilecek bir süreç lazım”

Prof. Dr. Ateş, “Hep Müslümanlar mı suikastla gidecek? İslam tarihinden bir örnek vereyim. Tahrik edici konuşmam olsun bu. Kışkırtıcı konuşmam olsun bu? Ayrılıkçı konuşmam olsun. Yazın, nereye iletirseniz iletin. Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) İslam’a ve Müslümanlara hakaret edenlerin ortadan kaldırılması için özel bir tim kurmuştur. Kim, biliyor musunuz? Yahudi şairi Ka’b bin Eşref. İslam tarihinin bütün kaynaklarında bu yazar. Yahudi’dir. Şair dediğine bakmayın. Medya mensubudur. Müslümanların aleyhine kâfirleri kışkırtan bir kâfirdir. Müslümanların yenilgisinden zevk alan Müslümanların galibiyetini alay konusu yapan bir kâfir. Allah Resulü bir gün dedi ki: ‘Beni, Ka’b bin Eşref’in bu eziyetinden kim kurtarır?’ Muhammed bin Mesleme dedi ki ‘ben ya Resulallah’ yirmi kişilik bir tim tahsis etti. Özel timle öldürülen ilk Yahudi’dir Ka’b bin Eşref. Yeryüzünde Müslümanların intikamını alacak Muhammed bin Mesleme’ler lazım. Hep suikastla şehitlerimizi anmayacağız. Birilerinin öldürülmesinden, elhamdülillah diyebilecek bir süreç lazım. Allah’ın Resulü Muhammed bin Mesleme  bu haberi verdiği zaman alnından öptü ve teşekkür etti. Allah bu kahramanların olduğu zamanları bize göstersin. Bizi buna memur kılsın. Sadece dualarımızın tarafı olan değil, eylemlerimizin tarafı olan, bir Gazze olsun. Bu bir cihattır. Sonu ya zafer ya şehadettir” dedi.

Prof. Ateş’in konuşmasının ardından Şehit İsmail Heniyye için kılınacak cenaze namazı Heniyye’nin naaşının tespit edilmediği bilgisi üzerine başta Gazze’deki şehitler olmak üzere tüm şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Program, kılınan gıyabi cenaze namazının ardından Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Nur Yusuf’un yaptığı duanın ardından sona erdi. (İLKHA)