Adaptasyon, insanın bulunduğu koşullara uyum sağlamasını ifade eden bir kavram.
Tüm canlılarda durum aynı.
Yaşam alanı kabul edilen ortamlara alışma ve hayatı sürdürecek koşulları yakalama özelliği canlı türlerinin en önemli yönüdür.
Bitkiler ve hayvan türlerinde olduğu gibi insan türünün de iklime, sıcağa, soğuğa, doğaya, kalabalık topluluklara, yalnız veya toplu yaşam mekânlarına göre yaşamını şekillendirmesi önemli bir yetenektir.
Doğal ortam ve tabiat, bitki ve hayvan türlerinin olağan yaşam ortamı iken sosyal hayat ve toplumsal mekânlar insana has bir yaşam alanı ortaya çıkarmakta.
İhtiyaçların karşılanması ve ortak paylaşımlar gereği insan sosyal çevre edinmeye muhtaçtır.
“Sosyal” veya eş anlamı itibariyle “Toplumsal” kavram insan birlikteliğini ifade eder. Tek başına yaşayamayan veya topluluk bilinci aşısı olan insanın ortak yaşam alanlarında, ortak paylaşımlarla ve ortak birliktelikler ile meydana getirdiği hayat sürecinde ortaya çıkan örgütlü ve bütüncül yapıyı işaret eder.
Bu manada sosyal veya toplumsal hayat denince akla ilk gelen tanım insanın topluluk yaşamı, diğer insanlarla olan birlikteliği, ihtiyaçların beraber karşılanması, neslin devamı için aile kurması, şehirlerde yaşaması, iş kollarında geçimini sağlaması olur.
Eğitim görmesi ve kendini yetiştirmesi, kültürel ve geleneksel ilkeleri öğrenerek kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan donanımları kazanması gibi tüm yaşam etkinlikleri gelir.
İnsanın içerisinde olduğu çevre de bu yüzden ikiye ayrılır.
Birincisi Doğal Çevre denen zaman/mekânortamıdır.
Yani fiziki açıdan içinde olunan doğa ve tabiat gibi yaşanan evler, mahalleler, şehirler, büyük yerleşkeler, köyler, kırsal alanlar, aile ortamları çevredir.
İkincisi de Sosyal Çevre denen ve Toplum Hayatını ifade eden ortamlardır.
Aile kurumu, eğitim süreçleri, ekonomik faaliyetler, iş grupları, spor etkinlikleri, arkadaş ve akran ilişkileri gibi bir ağ sistemini andıran topluluk bilincini önümüze koyan çevre.
Zor bir zaman/mekân birlikteliği söz konusu!
Her ne kadar bireyselleşme ve yalnız yaşama seçeneği son yüzyılın kaçınılmaz kaderi olsa da ve teknolojik yapılanma ile insanı meşgul eden araçlar artsa da insan sosyalleşme dediğimiz kavramdan kurtulamıyor.
Çünkü yalnızlık ve bireysel dünyalar insanı strese, hayattan kopmaya, duygusal yıkımlara, bağlılıktan kopmaya, inançlardan uzaklaşmaya, kültürel ve değerler bilincinden arınmaya yönlendirmekte.
YORUMLAR