HÜDA PAR’ın Meclis’e sunduğu Türkiye vatandaşı soykırımcı siyonistlerin yargılanmasına yönelik kanun teklifi hakkında değerlendirmelerde bulunan Memur-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar, Meclis’teki bütün partilere çağrıda bulundu.
Gazze’de yaşanan soykırıma katılan çifte vatandaşlar hakkında HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM’de görüşülmesi yönündeki önergenin kabulünün ardından başlayan süreç sürüyor.
HÜDA PAR’ın, soykırım suçuna iştirak eden çifte vatandaşlardan yargıdan kaçanların vatandaşlıktan çıkarılmaları ve mal varlıklarına el konulmasını öngören kanun teklifinin önümüzdeki günlerde Genel Kurul gündemine girmesi bekleniyor.
HÜDA PAR’ın Meclis’e sunduğu kanun teklifi hakkında konuşan Memur-Sen Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar, “7 Ekimden bu yana israil zulmü altında ilim ilim inleyen Gazze’de kardeşlerimizin acısını daha ağır hale getiriyor. Vatandaşlık bir vatana ait olmayla ilgili ise, bu vatandaşlık çifte vatandaş kavramıyla elbette farklı şekillerde değerlendirilebilir ama özellikle Gazze’de, Filistin’de yaşadığımız elim hadiselerle dünyanın gözleri önünde bir soykırım adeta yaşanıyor. Bunun üstüne yetmiyormuş gibi Türk vatandaşı olduğunu öğrendiğimiz bazı çifte vatandaşı olan israil vatandaşlarının gidip orada bu mücadeleyi desteklemelerine geçtik. Gidip orada bizzat mücadeleye katıldıkları, silahlı mücadelenin içinde bulundukları, lojistik olsun ya da fiilen olsun bunu kabul etmek mümkün değil. Her şeyden önce insan olarak kabul etmek mümkün değildir.” diye belirtti.
“Türkiye vatandaşlıkları noktasında gerekli işlemler nelerse, bir an önce tesis edilmesi faydalı olacaktır”
Acar, “Bir inancın temsilcileri olarak Müslüman olarak kanayan yaramız 80 yıldır açık hava hapishanesi şeklinde bir hayatın sürdüğü, inim inim inlediği insanların, masumların, sivillerin, çocukların, annelerin ve yaşlıların hiçbir şekilde ayırt edilmeden silahlı silahsız ayırt edilmeden, katliama tabi tutulduğu bir süreci yaşarken, insanın yüreğini daha fazla yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliği de taşıyan ya da vatandaş olduğunu öğrendiğimiz bazılarının gidip orada bir mücadeleye fiilen katılıyor olmalarını kabul etmek mümkün değil. Bu iş için çözüm açık ve net. Cumhurbaşkanımıza, yetkililerimize çağrıda bulunulabilir rahatlıkla diyebiliriz ki; madem çifte vatandaşlar, madem israil adına mücadele etmeye seçiyorlar, gitsinler israil vatandaşı olarak bundan sonraki hayatlarını sürdürsünler. Türk vatandaşlıkları noktasında gerekli işlemler nelerse, bir an önce tesis edilmesinin faydalı olacaktır.” dedi.
“Ümmetin Türkiye’den, Türkiye’deki Müslümanlardan beklentisi çok büyüktür
Kanun teklifinin kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Acar, ” Çünkü ümmetin, bu coğrafyanın temsilci olması anlamında Türkiye’den, Türkiye’deki Müslümanlardan beklentisi çok büyüktür. Bunları kabul etmek mümkün değildir. Sevdikleri uğruna kan dökmeyi, can vermeyi göze aldıkları ülke israil’se, gitsinler israil’de yaşasınlar. Türkiye’ye dönmesinler.” diye konuştu.
“Türkiye’yi vatandaşlığı konusunda meclisin yetkisini kullanmasını bekliyoruz”
Meclis’te bulunan siyasi partilere çağrıda bulunan Acar, şunalrı kaydetti:
“İnsanca yaşayacaklarsa, çifte vatandaşlık bir haktır. Bu ulusların çoğunda kullanılabilmektedir. Ama bu haliyle bir savaş ortamında, bir taraf Türkiye ki mazlum ümmet coğrafyasının kanayan yarası Gazze’nin ilk günden itibaren, dünden bugüne Filistin’in tanınması noktasındaki mücadelesi ortadayken, bir Türk vatandaşı olduğunu söyleyip israil adına savaşanların bu tavırlarını etmesi mümkün değildir. Meclis’teki bütün partilerimize de bu noktada çağrıda bulunuyoruz. Bu çifte vatandaşların tercihlerini israil’den yana kullanmışlarsa bundan sonra israil vatandaşı olarak hayatlarını sürdürsünler. Türkiye’yi vatandaşlığı konusunda meclisin yetkisini kullanmasını bekliyoruz.” diye konuştu. (İLKHA)