Dicle Nehri kıyısında, fareyi avlamak için pusuya yatan bir su yılanı nasıl olduysa birden farenin yemi oldu.
Belgesel fotoğraf sanatçısı Mehmet Masum Süer, Hevsel Bahçelerinde ve Dicle Nehri kenarında, daha önceden fare yuvalarının olduğunu bildiği bölgede bir su yılanının bir çalılığın önünde pusuya yattığını görünce yılanı izlemeye aldı. Süer, kısa bir süre çalılığa doğru gelen yılanın aniden gözden kaybolduğunu ve çalıların içinde bir kapışma yaşandığı için çalıların sallandığını gördüğünü belirterek, olayın gerisini şöyle anlattı: “Ben yılan fare için pusuya yatmıştır diye düşündüğüm için o anda aklıma başka bir şey gelmedi. Su yılanı çalıların içinde fareyi avlamıştır diye düşündüm. Kısa bir süre sonra yılanın gövdesinin bir bölümünü çalılardan dışarı sarkıtıp bir şeyden kurtulmaya çalıştığına şahit oldum. Bu arada, yılanın eşi de çalıların etrafından gezinip onu kurtarmaya çalıştı ama kurtulamayacağını anlayınca bölgeden uzaklaştı. Yılanın kıvranması 10-15 dakika kadar sürdü.
YILAN BİR SÜRE KIVRANDI
Ters bir durum aklıma gelmediği ve olup biteni çözemediğim için bulunduğum yeri değiştirmedim. Oysa çalının kara tarafını görecek şekilde yerimi değiştirsem belki de bu ters av ilişkisini daha net belgeleyecek ve anlayacaktım. Çalılıktan gövdesini sarkıtarak kurtulmaya çalışan su yılanı bir süre sonra kaybolunca bir farenin hem de “Cırdon” adıyla bildiğimiz iri yapılı lağım faresi değil, bir farenin (Sıçan) yılanın gövdesinden ısırıp karaya doğru çektiğini gördüm. Olay çözülmüştü ama ortada büyük bir terslik vardı. Yılanı çeken farenin bir başka arkadaşı da gelerek birlikte bir süre gövdeyi kemirip yediler. Bir metre uzunluğundaki yılanın sırtının orta yerlerinde kemirmelerle oluşmuş derin bir yara vardı. İki fare karınlarını doyurduktan sonra yılandan kalan parçayı da çekerek yuvalarına taşıdılar.”
BİLİM ADAMI DA ŞAŞIRDI
Bir anlam veremediğim bir duruma bir açıklık getirmek üzere, Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç’a başvurduğunu ifade eden Süer, Kılıç’ın da fotoğrafları görünce şaşırdığını ve bir anlam veremediğini söyledi.
Hevsel bahçeleri ile Dicle Nehri vadisindeki hayvan hareketliliğini uzun yıllardır izleyen Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Süer’in çektiği fotoğrafları inceledikten sonra şu bilgileri verdi: “Fotoğrafta görünen fare bir sıçan (Rattus norvegicus), su yılanı ise muhtemelen (Natrix tessellata). Su yılanı zehirsizdir. Sıçanlar, yiyecek olarak genellikle bitkisel besinlerin yanı sıra kuş yumurtaları, kuş yavruları, küçük memelileri de yemektedir. Avcı bildiğimiz yılan burada av durumuna düşmüş. İstisnai bir durum. Yılanın sağlık durumu şüphe uyandırmakta. Zira saldırıya uğradığında kasılma-kıvrılma göstermesi beklenir. Yılanlar bu tür saldırılardan sonra genellikle uzun süre kıvranırlar. İlk kez görülen bir durum…” (İLKHA)