Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

ANLAŞILMAZ OLAN İNSANIN KENDİSİDİR! (2)

Bu fırsatı bulan kişi veya gruplar için iradeleri açısından kötülük ve günah kavramları kabul edilemez olmalı ve zarar verici girişimlerden uzaklaşmayı benimsemek şart koşulmalıdır.

İnsanı olgunlaştıran ve tecrübelerle kötülüğü-günah olanı yaşamından çıkarma çabası taşıyan kişi için sorumluluk edinme, toplumsal hayata katılma ve özgürlükleri herkese layık gören bir hayat felsefesi edinme tek hedef olacaktır.

Bu manada “Nefis” kavramının iki anlamda tanımlamaya uğradığı görülüyor.

 İlk anlamı “insanın kendisi, yaşayan canlı varlık ve taşıdığı özelliklerin bütünü olarak canlı organizma” olmakta.

 İkinci anlamı da “insanın duygu, düşünce, heyecan, zevk, hırs ve doğuştan gelen tüm kişilik unsurları” diye ortaya konmakta.

 

Yani donanım sahibi insan ile insanın yaşamını kuşatan tüm özelliklerini ifade eden nefis kavramının hayatın şekillenmesinde merkezi bir konumda olduğu görülüyor.

 İnsana bahşedilen yetenekler, beceriler, üstün özellikler itibariyle akıl ve irade sahibi insan modelinin tanımı işaret edilmektedir.

Çünkü nefis tanımı ile yaşayan insan ve canlı olan varlık merkezli organizma ifade edilir.

Hata yapma ve kendi özgürlüğü adına eylemde bulunma hürriyetini taşıyan insan için hırslar, hevesler, zevkler, tatmin olma dürtüsü doğal bir hak arayışına eşittir.

Özgürlük manasında nefis terbiyesini arka plana almak aklımıza, zekâmıza, irademize, hayatımızın özgürlük alanlarına ihanet etmekle birdir.

Nefsimizin, daha doğrusu insani ihtiyaç ve beklentilerimizin hoşlanmadığı olaylar ve durumlar karşısında kişisel çıkarlar ve menfaatler ağır bastığından dolayı başkalarının özgürlükleri ihlal edilmekte, zarar verici eylemler sonucu başkaları mağdur olabilmekte.

İlahi tabir ile ifade etmek gerekirse “nefsine zulmetmek” ya da “nefsini satmak” gibi sıkıntılı krizler anında, insan yerine göre mağdur veya yerine göre zalimlik rolüne bürünebiliyor.

Önemli olan ise “nefsini öldürmek” diye ilahi tabirle önümüze konan sınırları gözetmektir.

Çünkü bireysel özgürlüklerin kullanılması farklı, toplumsal özgürlük sınırlarını yıkmak ve yok saymak farklı anlamlar taşır.

Kimse sınırsız özgürlük hakkına sahip değildir ve insan sınırsız özgür değildir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER