Şuurlu olmak insan hayatının vaz geçilmez bilinç halidir. Yaptığının farkında olmak ve iradesini kullanarak kendini kontrol edebilme becerisini göstermek kolay değil.
Çünkü zihinsel bozukluklar, fiziksel ve psikolojik hastalıklar gibi insan aklını sağlıksız düşünmeye yönlendiren etkenler söz konusu olduğunda insanda bilinç hali dengesizliği veya şuurlu davranma bozukluğu meydana gelmektedir.
Şuur, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan insanların yaşamını sürdürmesinde ne yaptığını bilen bir bilinç haliyle sosyal hayata katılmasını ifade eder. Birçok yaşam alanında bulunan ve hayati ihtiyaçlarını gidermeye çalışan insan şuurlu davranışlarıyla hayatı yönlendirme, hayatta mutlu olma, toplumsal iletişim ve insanlar arası diyaloglarla var olmanın becerisini ortaya koyar.
Yaşamını kuşatan alanlardan en önemli olanı sahip olduğu inanç sistemi ve kültürüdür. İnanç ve kutsallık sayesinde kendi değerleriyle toplumsal değerleri özünde eritmeye çalışan insan, tüm eylemlerini, davranışlarını, düşünceleri ve yaptıklarını şuurlu olmanın sayesinde hayatına aktarır.
Her yıl belli bir dönemi kapsayan etkinlik ve ibadetlerle anlam kazanan Ramazan ayının anlamı da kişinin şuurlu ve bilinçli eylemleriyle kendini göstermekte. Sadece açlık çekmek anlamı taşımayan Oruç ibadetinin özünde insanın korunma ve kötü olandan sakınma ilkesi vardır.
İnsanlar ramazan ayının sırrını fark etmenin becerisini göstermekte zayıf kalıyor. En ağır basan tarafı aç kalmak olduğundan dolayı Oruç olayına sadece açlık gözüyle bakılmakta ve diğer bazı önemli unsurlar göz ardı edilebilmekte.
Ramazan ayının şuuru demek sadece midenin yiyecek/içecek tüketmemesi anlamı taşımaz. Aynı zamanda bakışların, sözlerin, düşüncelerin, içgüdülerin, davranışların ve kalpteki niyetlerin de kendini kötüden, haramdan, günah olandan uzak tutması manası taşır.
Ramazanın şuuruna varmak, niyet ve eylemler konusunda bilinçli hareket ederek zarar verecek ya da birilerine kötülük sağlayacak girişimlerden sakınmak demektir.
Ramazan şuuru insana doğru olmayı aşılar. Yalandan sakınmak ve iyi olandan yana ahlaki ve evrensel ilkelere uyma konusunda bilinç yükler. Cömertlik gibi insana yardımı esas alan ve sosyal dayanışma ruhunu artıran el açıklığını önemseme ve birilerine maddi yardımlarda bulunma fırsatı sunar.
Tevazu ve alçak gönüllülük vasıflarını hatırlatan ramazan şuuru inanç ve bağlılık noktasında yarattığı dayanışma ve paylaşma duygularıyla toplumsal birliktelik adına atılan adımlara katkı verir.
YORUMLAR