ULUSLARARASI REKABET VE YENİ İTTİFAKLAR (1) - Batman Pusula Gazetesi
İmsak Vakti a 05:17
Batman KAPALI 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

ULUSLARARASI REKABET VE YENİ İTTİFAKLAR (1)

uluslararasi rekabet ve yeni̇ i̇tti̇faklar (1)
0

BEĞENDİM

Haber: Cengiz Haşimoğlu

Spread the love

Her zaman umut ve her yerde ümitli beklentiler…

Daha iyisi için umut ve beklenti son bulmuyor. Daha iyi bir dünya adına zihinlerde yeni kurgular geliştirmek insana yarıyor.

Ama insana yaramayan şey umutların ve beklentilerin havada kalmasıyla yaşanan krizler, çatışmalar, yozlaşmalar ve ölümlerin varlığı ne yazık ki…

Sıkıntı noktası “İnsanın hayatı kendine zehir etmesi” aslında!

Hiçbir zaman anlayamadığım veya algılama güçlüğü çektiğim bir konu var: İnsanlık tarihi boyunca yapılan savaşlar ve savaşlar sonucu ölen milyarlarca insan gerçekliği karşısında ne söylenmesi lazım?

Saçma ve bir o kadar çirkin bir geçmişin gölgesinde yaşanan savaşların/çatışmaların ortaya çıkardığı katliam/ölümlerin mağduru olanlara normal gözle bakmak mı gerekiyor?

Aslında sorun “insanları savaş adı altında ölüme götürenler” de.

Kandırılma talihsizliğinde mağdur olan ve ölüme gidenlerin sebebi olanların yatacak yerleri yok. Bu yüzden dünya geneli savaş ve bölgesel çatışmaların tarihsel süreçte insana bir şey kazandırmadığı ve savaş mantığından uzak kalınması gerektiği ilkesini tüm uluslararası arenada ülkelerin önüne koyacak bir oluşuma ihtiyaç var.

Tabiri caizse “Barış” ve “Adalet” ilkelerine sahip çıkmanın gayretlerinde buluşacak bir birlik ve topluluk bilincine ulaşarak yeni uluslararası birlik ve toplulukların önünü açmaya çalışmak anlayışını hâkim kılmanın gayretlerini göstermek lazım.

Jeopolitik, ülkelerin/devletlerin coğrafik konumları, demografik yapıları (nüfus özelliği), doğal kaynakları ile yerleşim şeklini ifade eden genel bir isim olmakla birlikte diğer ülkelere karşı sahip olduğu sınırlar ve yönetim gücünü de kapsamaktadır.

Ülke ve devletlerin ulusal güçlerini ve dış politikada takındığı politikaları yönlendirme amacıyla izlediği ilişkiler ağını işaret eder. Bir bakıma ülkelerin coğrafik özellikleriyle siyasi yönetim biçimlerinin genel ifadesi olarak sahip olunan sermaye gücünü temsil eder.

Bu kavram ülkelerin hem coğrafik açıdan bulunduğu konumun önemini ve değerini hem de toplumsal, ekonomik ve siyasi halini savunma ve askeri açıdan olduğu kadar dış politika ilişkilerini ve durumunu dile getiren alandır. Sadece jeolojik açıdan ülkelerin toprak bütünlüğü veya yeryüzünde edindiği yerleşme durumunu değil, aynı zamanda tüm iç ve dış politika ve siyaset etkinliklerinin genel ifadesi olma özelliği gösterir.

Yani ülke/devletlerin stratejik konum ve coğrafik yerleşkeleri itibariyle diğer ülkelerle giriştiği her türlü dış diplomasi alanındaki ilişkiler ağının kendisine kattığı değeri ve önemi işaret eder. Çünkü ülkeler her geçen yüzyıl itibariyle uluslararası arenada sahip olduğu güç ve milli sermaye yönüyle söz sahibi olmakta.

Sahip olunan siyasi güç ve yerli sermayeler (kara, hava, deniz gücü, kıtalararası ticaret ağı, ulaşım ve doğal kaynak potansiyeli, teknolojik gelişim ve savunma yönlü donanım gücü gibi) sayesinde yönlendirilen ülke olmama itibariyle yerel güç kullanmak becerisiyle karar alıcı konumda bulunmanın imkânları kazanılır.

Zira dünya siyasetini yönlendiren güçler bazı ülke/devletlerin iç işlerine müdahale etme basiretsizliğine yönelmeyi kendilerine doğal hak olarak görmekte. Bu hakkı kendilerinde görme eğilimini ortadan kaldırmanın çözümü güç sahibi olmayı sağlayacak kaynakları kullanmayı başarmak ve ulusal sınırları ihlal edecek fırsatlara olanak sağlamamaktır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Teter İle Rındihan-5

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.