Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatma Güney

MASUMİYETİN İKİ YÜZÜ

Yolların bu kadar sessiz olması onu ürkütse de hiçbir korku onu insanoğlu kadar ürkütmemişti.

Sadece bir çocuktu ve masumdu. Bütün kötülüklere rağmen masumiyetini kaybetmeyecekti.

Düşüncelere daldı ve kafasında çözümsüz binlerce soru: Bir baba neden kızına bunu yapar ki?

Sabahın soğukluğu iliklerine kadar işlemişti ama okula gitmesi de gerekiyordu.

Biraz daha uyursa geçecek miydi acaba bu kabus?  Yataktan kalkıp önce bir iç çekti ve yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledi. Kapıyı açıp aynaya baktı.

Sonra kendine bir söz verdi: Artık kimse onu incitemeyecekti.

Okula geç kalmıştı. Hızlı bir şekilde hazırlanıp çıktı. Cebinde parası yoktu ve bugün de aç kalacaktı.

Akşam eve gelince bir şekilde babasından harçlığını alması gerekiyordu.

Okula gitmek istiyordu. Çünkü okulda güven duyduğu insan, rehber  öğretmeni, Esra Öğretmeni vardı.

Onun hayatına çok şey katmıştı Esra Öğretmeni. Onun dersini dinleyince bütün sıkıntılarından sıyrılıp başka bir dünyaya  ait olduğunu hissediyordu.

Bugünkü ders çocuk istismarı üzerineydi.

Belki  de bu dersten sonra zavallı kızcağız, onun da bir kurtuluş yolunun olduğunun  farkına varacaktı.

Esra Öğretmen öncelikle bu konunun çok hassas olduğunu ve çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel uyarı ve doyum için kullanılması, fuhuşa zorlanması, pornografi gibi suçlarda cinsel obje olarak kullanılması cinsel istismardır, dedi.

Çocuklar çoğu zaman cinsel istismara uğradıklarını hiç kimseye söylemezler.

Çünkü  terk edileceğini, günahından dolayı cezalandıralacağını  düşünür , utanç ve suçluluk duygusuyla bu çirkin davranışları paylaşmazlar.

Bu durumun sadece karşı tarafa zarar vereceğini ve paylaşılmaması halinde aynı istismarın başka çocuklarına da yapabileceği anlamına geliyordu.

Çocukların istismara uğradıklarında en yakınlarına söylemesi gerektiğini, şayet yakınları tarafından istismara uğruyorlarsa öğretmenleriyle mutlaka paylaşmaları gerektiğini dile getirdi.

Öğretmeninin gözlerine uzun uzun baktı.

Acaba öğretmenime babamın yaptıklarını anlatsam beni anlar mı? diye bir an düşündü.

Nasıl anlatabilirdi ki babası tarafından istismara uğradığını? Kim inanırdı ki ona? Ne de olsa bir çocuktu. Halbuki Esra Öğretmeni ona her şeyi anlatılabileceğini söylemişti.

Dersin bitmesiyle eve doğru yol aldı ve kapıyı çaldı.

Suratı asık bir şekilde kapıyı babası açmıştı.

Babasından para istedi.

Babası parayı verdiğinde sarılıp öptü.

Kız hızla uzaklaştı babasından, odasına kapandı.

Yıllardır süren istismara artık bir dur demesi  gerekiyordu. Okula gittiğinde ilk işi Esra Öğretmenine her şeyi anlatmak olacaktı. Sabaha kadar uyumadı.

Sabahın ilk ışıklarıyla hazırlanıp okula gitti. Her yerde Esra Öğretmenini aradı. Öğretmeler odasında oturduğunu görünce hocam, diye seslendi.

Esra Öğretmen, öğrencisinin bu şekilde seslenmesine bir anlam verememişti ama bir terslik olduğunu da hissetmişti. Öğrencisine doğru ilerledi ve ne olduğunu sordu?

Esra Öğretmenine, özel konuşmak istediğini ve anlatacaklarını kimsenin duymaması gerektiğini söyledi.

Hocası epey meraklanmıştı. Anlatmaya başladı kızcağız. Babası tarafından istismara uğradığını ve bunun yıllarca sürdüğünü söyledi.

Korkudan kimseye anlatamadığını, anlatırsa babasının annesine zarar vereceğini, ona kimsenin inanmayacağını dile getirdi.

Esra Öğretmen buz kesilmişti, duyduklarına inanamıyordu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

Bütün okul yönetimi toplandı  ve savcılığa başvuru yapıldı.

Çocuğun koruma altına alınması kararı verilip  baba da gözaltına alınmıştı.

Belli prosedürlerden sonra baba, kızının yaşananları yanlış anlamlandırdığını ve kızının psikolojik olarak iyi olmadığını söyleyerek serbest bırakılmıştı.

Esra Öğretmen sinir krizi geçirdi. Çocukla konuşmak istediğini, bu kararın doğru olmadığını ve bu işin peşini bırakmayacağını söyledi.

Çocuk susturulmuştu. “Adalet”  yine yerini bulamayıp sadece bir isim olarak kalmıştı.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER